Abdulvahap Kara

8.8/10
5 People
17
Reads
6
Likes
1,659
Views

Abdulvahap Kara Posts

You can find Abdulvahap Kara books, Abdulvahap Kara quotes and quotes, Abdulvahap Kara authors, Abdulvahap Kara reviews and reviews on 1000Kitap.
"Acı çekenler başkalarının acı çektiğini hissederler "
Sayfa 104 - İthamı yayinlar-i
128 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Oldukça akıcı bir şekilde Cengiz Dağcı'nın ve onun vesilesiyle 2. Dünya Savaşı sırasında acı çeken Türklerin yaşadıklarını anlatıyor kitap. Ayrıca kitapta belirtilen diğer kaynakların da çok faydalı olacağını düşünüyorum. Özellikle yurtsuz bırakılıp kendi savaşın olmadığı halde iki taraf üzerinden bu savaşın parçası yapılan insanın kendine, dünyaya yabancılaşması fiziksel acıların yanında ruhen açılan yaraların da kolay kapanmadığını görmek çok acı. Cengiz Dağcı'da da ömrü boyunca bu yara kapanmamış.
Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında Cengiz Dağcı
Gamalı Haç İle Kızıl Yıldız Arasında Cengiz DağcıAbdulvahap Kara · Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları · 201917 okunma
Reklam
Ölmüş kahramanların heykellerini ölüler değil, yaşayanlar yükseltirler.
Ne tutunulacak ne dayanılacak yer kaldı. Şimdi ne hayatım hayat, ne rüyam rüya!
... Bunların sayısına gelince, araştırmacı Alexander Dallin, Alman resmi kayıtlarına göre Sovyet ordusundan savaş boyunca alınan esirlerin sayısının 5 milyon 162 bin olduğunu söylemektedir. Bu esirlerin büyük bir çoğunluğunu ise gayri Rus askerler oluşturmaktadır. Bunların 1.981.000'i esir kamplarının ağır şartlarında öldü. Nakiller sırasında ölenler ile kayıp olarak bildirilenleri hesaba kattığımızda bu sayı üç milyonun üstüne çıkmaktadır. Sağ kalanlardan 800 bin kadar esir lejyon projesinde kullanılmıştır. Carrel'ın, kamplarda 3 milyon esirin öldüğünü ve esirlerin çoğunluğunun gayri Ruslardan olduğunu söylediğini dikkate alırsak, en az bir milyon Türk kökenli askerin kamplarda ölmüş olduğunu varsayabiliriz.
Sayfa 129 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Mülteci Çilesi"Kitabı okudu
Yurdunu Kaybeden Adam romanında Tavlı, Roma'daki Türk elçiliğine müracaat etmektedir. Hem eserde ve hem de anılarında Londra ve Roma'daki elçilikler, konsolosluk olarak yer almaktadır. 1945-1947 yıllarında Türkiye'nin Avrupa'da bulunan elçilik ve konsolosluklarına Ankara'dan gönderilen talimatla, Türk asıllı Sovyet
Sayfa 124 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Dipnot"Kitabı okudu
Reklam
Araştırmacılar, 1943-1947 yılları arasında teslim edildikten sonra, Stalin'in emriyle öldürülen Sovyet savaş esirlerinin sayısının 500.000 ile 1.100.000 arasında olduğunu tahmin etmektedir.
Sayfa 119 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Dipnot"Kitabı okudu
Savaşın sonunda, Dağcı için hatıraları yazıp bitirmek hayatının en önemli görevidir. Bunu ne pahasına olursa olsun tamamlamak azmindedir. Bu düşüncesini Yurdunu Kaybeden Adam romanında şu sözlerle belirtir: "... ben kendi dünyamda yaşarken onlar da benimle birlikte yaşamadılar. Yarın dünyamdan ayrılacağımı bilsem, birkaç yarım yamalak satırla Hatıralar'ı yazar ve bitirirdim." Korkunç Yıllar romanında da bunun için yaşamakta olduğunu şu satırlarla ifade eder: "Ölmüş kahramanların heykellerini ölüler değil, yaşayanlar yükseltirler. Onların ruhlarını içimden çıkarıp bir heykel hâline getirmek için ben hayatta kalmalıyım."
Sayfa 105 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Savaşın Romanı Yazılıyor"Kitabı okudu
Ne sebeple olursa olsun Dağcı'nın anılarını roman olarak kaleme alması özel bir değere sahiptir. Çünkü bu romanlar, II. Dünya Savaşı'ndaki Türk asıllı askerlerin iç dünyasını günümüze ulaştıran yegâne kaynak durumundadır. Dağcı hatıralarını roman şeklinde yazmakla, Hitler ve Stalin gibi dünyanın en acımasız iki diktatörünün arasında kalan insanların iç dünyasında esen fırtınaları bir nebze olsun tarihe aksettirmiştir. Bunu yaparken de başarılı bir romancı olduğunu ispatlamıştır. Edebiyat araştırmacısı Orhan Söylemez, Dağcı'nın Korkunç Yıllar ve Yurdunu Kaybeden Adam romanlarında anlatılanların kuru tarihi bilgiler olmadığını, o dönemi yaşayanların duygularını, endişe ve düşüncelerini ortaya koyabildiğini ifade etmektedir. Böylece biz, Dağcı'nın romanları sayesinde o inanılması güç anlarda insanlarımızın nasıl bir hâlet-i ruhiye içinde olduğu hakkında fikir sahibi olabiliyoruz.
Sayfa 100 - Ufuk Ötesi Yayınları, 2. Baskı "Savaşın Romanı Yazılıyor"Kitabı okudu
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.