11 Ağustos 1955 yılında Eskişehir’de doğdu. Çocukluğu Eskişehir, Heidelberg, Edirne, Dinslaken ve Ankara’da geçti. İstanbul Erkek Lisesi’nde okudu ve daha sonra ekonomi tahsilini Hacettepe ve İstanbul Üniversitesi’nde yaptı. Toronto Üniversitesi’nde İngilizce öğrendi ve bir süre yurt dışında kaldı.
‘O Kalabalıkta Yalnızdım’ Akın Arlısoy’un yayınlanan ilk romanıdır.
Denizin kokusunu duymak istedi ama kentlerde olduğu kadar Türkiye’nin en güzel sahil yerlerinde de o kadar hızlı bir dönüşüm vardı ki, eski sahilden eser kalmamıştı. “Güzel olan şey ne? Buraların eski hali mi, şimdiki hali mi? Eğer eski halinin güzel olduğunu düşünürsen, bu güzellik de senden ve gelecek nesillerden çalınmış olmuyor mu? Geriye dönüşü olanaksız şekilde tahrip edilen doğa ve tarihi dokuları tahrip edenler masum sayılabilirler mi?” diye düşündü.
Kalabalık içerisindeydim, ama kimse sesimi duymuyordu, kalabalık içerisindeydim ama kimse beni görmüyordu, kalabalık içerisindeydim ama kimse benimle konuşmuyordu. O kalabalıkta yalnızdım.
Dünyanın her zaman bir karanlık yüzü olacaktı, karanlık ile aydınlık her zaman birbirini kovalayacaktı; tıpkı dün gibi, tıpkı bugün gibi ve yarın gibi...
Ya bizler, lafa geldi mi çok paylaşıyoruz. Oysa değil paylaşmak, kendi yaşamlarımızın direksiyonu bile koparılmış, yok. Evet, yok! Önümüzdeki tek yönlü yolu takip etmek zorundayız. Mola vermek bile yok!
Kitap 19 bölümden oluşuyor bir bölümü cezaevinde yaşananlar anlatılırken diğer bölüme geçince iş çalışma fabrika yönetimi gibi olaylar anlatılıyor bazı bölümlerde siyasetten anayasadan adaletsizlik gibi kavramlardan da bahsetmiş yazar. Cezaevi olayları ilgimi çekti en azından merak uyandırıyor ama fabrika işi kısmı sıkıcı geldi hep aynı şeyler borçları ödeyememek, işçi sorunları gibi olaylardan bahsedilmiş...
Bodrum'da yaşayan ve küçük bir otel işleten Osman'ın etrafında gelişen olaylar. Bir tarafta evli bir kadın olan Nalan ile yasak ilişkisi ve Nalan tarafından dolandırılması; diğer tarafta ortak olduğu Mahmut'un gizli yaşamı. Farklı bir kurgusu olan, okuması kolay, dili sade bir kitap.
Kitap iki şekilde devam ediyor. Ve 19 bölümden oluşuyor. Bir bölüm cezaevine girmeden önceki süreci, bir bölüm cezaevi süreci olacak şekilde bölümler sıralanmış. Cezaevi sürecinde anlatıcı baş kahramanımız Nedim. Ama cezaevine girmeden önceki süreci anlatan bölümlerde ilahi bakış açısı kullanılmış. Ve bu bölümlerde gereksiz ve sıkıcı finansal analizler yer edinmiş. Atlayatak okumak istedim. Cezaevi süreci ve karakterler güzel bir şekilde betimlenmiş. O bölümlerde akıcılık çok iyi. Kitabı okurken yaşıyorsunuz gibi. Kitabın yarısını çok beğendim yarısını pek beğenmedim desem yeridir.