Albert Schweitzer Gönderileri
Albert Schweitzer kitaplarını, Albert Schweitzer sözleri ve alıntılarını, Albert Schweitzer yazarlarını, Albert Schweitzer yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Zamanını, kendini geliştirmek için ya da kitaplarla daha içli dışlı olabilmek geçirebilmesi, kişinin zihni bakımdan dingin ve kendi kendini kontrol edebilecek haleti ruhiyeye sahip olmasını gerektirir; ancak kişi, böyle bir haleti ruhiyeye sahip olmanın ne kadar zor olduğunu geç de olsa fark eder.
Dolayısıyla, bir insanın bir ilerleme öncüsü olma, yani medeniyetin ne olduğunu ve niçin varolduğunu anlama kabiliyeti, o kişinin bir düşünür olmasına ve özgür bir kişi olmasına bağlıdır.
Eğer aklımızı başımıza devşirir de yeniden düşünmeye, tefekkür etmeye başlarsak, devrim yakındır.
O halde, bırakınız, normal gitsin, anormal gelsin!
Hal böyle olunca, bir alem tasavvuru, bireylerin ve toplumların davranış ve hareketlerini belirleyen bütün fikirlerin ve eğilimlerin dölyatağıdır.
İyi, hayatı koruyan, yaygınlaştıran, yaşanır kılan ve geliştiren şeydir; kötü ise, hayatı tahrip eden, hayata zarar veren ve hayatı sınırlayan şey.
Kendisini bizatihi düşüncede idrak etmenin yollarını araştırdığı zaman, bizim neyse o olarak dünya ile ilişkimiz, yaşama irademizin pozitif keskinliğinde kendisini gösterir: işte bizim dünya tasavvurumuz budur: dünya tasavvuru, hayat tasavvurunun ürünüdür; tersi değil.
İstediğimiz şey ne? Dünyada ve hayatta da anlam bulacak bir dünya ve hayat fikri konusunda kafa yoracak esaslı bir düşünceye dayanan, hayatımıza anlam verebilecek sunulabilir, işlevsel bir eylemlilik için ihtiyaç duyduğumuz bir ahlak sistemi ve yanısıra da dünyayı ve hayatı olumlayan, onaylayan bir alem tasavvuru tesis etmek istiyoruz.
Düşünce üzerine temellendirilen ve hayata değerli katkılar sunarak anlam katabilecek bir dünya tasavvuru inşa etme mücadelesine soyunmak yerine, salt felsefeleştirmekten ya da felsefe yapmaktan başkaca bir şey yapmayan bu felsefeyle esaslı bir dünya veya kainat tasavvuruna, dolayısıyla muhkem bir medeniyete ulaşmayı başaramazdık; başaramadık da nitekim.
çağımızda karşı karşıya kaldığımız bütün felaketlerin ve acıların temel kaynağını ve nedenini oluşturduğunu ve bizi gerçek ve tam anlamıyla medenileşmiş insanlar kılacak zihni bir düzleme ulaşabilmemiz için hep birlikte esaslı bir alem ve hayat tasavvuru geliştirmek için çalışmamızın zaruretini itiraf etmemiz gerektiği yakıcı gerçeğidir.