"Elif sen nasıl bir yarasın. Gece gündüz der
man kanıyorsun. Sen kanadıkça can geliyor canıma .Sen kanadıkça merhem oluyorsun yaralarıma. Senin gibi bir derdi bin dermana değişmem ben."
Fuzuli gibi büyük üstatlar Ferhat'ın, Mecnun'un aşkına aşk dememişlerdir. Çünkü aşk Yaradan'a ise Aşk'tır. Gerisi uçucu. Sürelik.
Gel gör ki Adem'in Elif'e aşkı Yaradan'dan ötürüydü ama Elif sandı ki Adem kendisini put yerine koymuş, tapacak, secde edecek. Bu yüzden hem onu, hem kendini isyandan, günahtan korumak için aşkını yüreğine gömüp kaçtı İstanbul'dan.
Bu her iki aşık için büyük bir imtihandı. Kim kaybetti kim kazandı artık vuslat ahirette.
Güzel bir kitaptı. Aşkla yazıldığı belli.
Keyifli okumalar.
Bu kitabı benim için özel kılan Yazarın lise arkadaşım olması, ilk kitabı olmasına rağmen oldukça etkileyici yazar biraz da dini boyutu kullanarak hepimizin yaşadığı çocukluk aşkına götürüyor bize. Bir adem ve Elif sevgisini anlatıyor Zaman zaman hepimizin kendini bu hikayede bulacağını eminim
İsmim Elif olduğu için mi bu kadar içinde buldum ve çizdiğim yerleri defalarca okumaktan alıkoyamadım kendimi ve de Leyla ile Mecnundan da Romeo ve Juliet ten de daha güzel geldi bana bu kitap bilmiyorum...
Umarım hakettiği değeri bulur .