1987’de Çapa’da doğdu, İstanbul’da büyüdü. Meslek Lisesi’nde Yapı Ressamlığı Bölümü’nü bitirdikten sonra Yıldız Teknik Üniversitesi, Restorasyon Bölümü’nü kazandı. İkinci sınıfta üniversite eğitimine ara verip Plato Film Okulu, Temel Sinema Eğitimi Bölümü’ne geçiş yaptı; buradaki eğitimini tamamlayınca sinema sektöründe uzun metraj sinema filmleri, kısa filmler, reklamlar, video klipler ve dizilerde yönetmenlik, reji ve prodüksiyon asistanlığı yaptı. Sine-Sen Dizi Yazarlığı Atölyesi’nde yazarlık eğitimi aldı. Roman, hikâye ve senaryo yazmaya, sinema sektöründe freelance olarak reji, prodüksiyon ve metin yazarlığı yapmaya devam etmektedir. 2006 yılından beri Türkiye’nin Yeraltı Edebiyatı formatındaki önemli topluluklarından biri olan İzmir çıkışlı sokakedebiyati.net sitesinde editörlük yapmayı sürdürüyor.
Beni yeniden iyi hissettirecek her ihtimal, her olumlu olasılık, her hareket, her eylem, hey olay, her şeyin hepsi, sonsuz, dipsiz bir hiçliğin inkârından kaynaklanan çürümüş yalanlardan ibaret.
Hikayem de mutlu ve mesut insanların hayatlarından bahseden yüksek prodüksiyonlu bin bölümlük aptal bir televizyon dizisi kadar toz pembe veya özenilesi değil; aksine hayatın gerçeğinin en çamur, en bok, en karanlık tarafı.
Hayata madalyonun iki tarafından da bakmak kadar sıkıcı bir şey yoktur. Çünkü içinde olduğumuz bu döngü iki yüzden oluşacak kadar sevimli değil. İçinde acı, aşk, ölüm, intikam, aile, dostluk gibi daha bir çok ifadeyi taşıyan sonsuz yüze sahip. Ve hayat saf altın misali parlayan bir madalyon da değil esasen. Kirli, Paslı, Bozuk da adı yaşamak olan
ellerinizdeki o kitaplardan yani; çetrefilli aşk hikayelerinden veya çok bilinmeyenli dedektiflik öykülerinden veya size nasıl biri olmanız gerektiğini anlatan, dürüstlük satan kitaplardan veya hayatın anlamını bulmaya çalışıp elinize sadece ateizmi veren felsefe kiatplarından veya bütün o best steller kitaplardan sıkıldıysanız, buyurun size bir kaçış yolu:Kirli, Paslı, Bozuk... Bu kitapta arka sokak insanlarının yani eroinmanların, torbacıların, hapçıların, sokak çocuklarının, sokak kadınlarının, katillerin, kokuşmuş polislerin ve dahasının hayat hikayeleri var ve bu size biraz saçma gelebilir ama gerçek hayat burada ve aslında soracak olursanız hayatın asıl anlamı da burada. Aynı zamanda, soluksuz okunan bir hikayedir de bu.
---Bu Alican Ökmen, 1987 doğumlu genç bir çocukmuş. Sinema emekcisiymiş falan. Yazdığı ilk kitap buymuş. Yeni bir kitap yazıyor mu ya da yazacak mı bilmiyorum ama umarım yazıyordur veya yazacaktır, bekliyorum. Çünkü, bunu çok güzel yazmış.
---Kuvvetle tavsiye ediyorum. Okuyunuz.
Sanırım yazarın ilk kitabı. İlk kitabı olduğundan kaynaklı olsa gerek basit bir dili var, ilginç, sıra dışı cümleler daha doğrusu alt metinler yok denecek kadar az kitapta ve tabi bu da kitabın kötü yazılmış olduğu anlamına gelmez. Kitapta sokak diline önem verilmiş bunun da nedeni tabi yazarın sokağı, sokak hayatındaki dokuyu, sokaklarla