(1988; Soluk Alma Dersleri) adlı romanıyla 1989 yılında Kurgu dalında Pulitzer Ödülü'nü kazanmıştır.
Bir kimyacının kızı olan Tyler gençliğinin çoğunu Kuzey Carolina'da geçirdi. On altı yaşında Raleigh kentindeki Duke Üniversitesi'ne girdi ve üç yıl sonra, 1961'de mezun oldu. Ardından bir süre bibliyografya uzmanı olarak Duke Üniversitesi'nde ve kütüphaneci olarak Kanada'nın Montreal kentindeki McGill Üniversitesi'nde çalıştı. Daha sonraBaltimore'a yerleşti ve 1967'de yazarlığı asıl meslek olarak seçti. Bu arada 1963'te İran asıllı bir çocuk psikiyatrı olan Taghi Mohammad Modarressi ile evlendi ve ondan iki kız çocuğu oldu.
Tyler'ın yayımlanan ilk romanı If Morning Ever Comes (1964; Sabah Bir Doğarsa), kişisel yalnızlığını ve insanlar arasındaki iletişim güçlüklerini hafife alan bir yaklaşımla irdelemesi ve incelikli üslubu açısından, yapıtlarının tipik özelliklerini yansıtır. 1985 yılında yazdığı Accidental Tourist (Rastlantısal Turist) National Book Critics’ Circle Award (1985) ve Ambassador Book Award for Fiction (1986) ödüllerini aldı. En iyi romanlarından bazısında Baltimore'daki orta sınıf çevresindeki, düzensiz ve uyumsuz ailelerdeki garip kişilikleri konu almıştır.
Yaşamın nasıl düz bir çizgi olmadığını yalnızca aşağı ya da yalnızca yukarı gitmediğini anlattı.Yaşam çizgisi daha da düzensizdi zigzaglar,labirentler ya da kargacık burgacık bir yazı gibi olabiliyordu.Ve bazen de sonuna geldiğini sanırken yepyeni bir başlangıç buluyor insan.
-Niyetim seni sinirlendirmek değildi.
+Sinirlenmedim. Ben sadece...
Ama “incindim” kelimesini söyleyemedi. Bunu söylerse ağlayabilirdi. Bunun yerine “Bunaldım” dedi.
Sevdiklerimizle olan anılarımızın fazlaca önemi olmayabilir. Belki asıl önemli olan onların bizi nasıl hatırlayacakları , yani onların birlikte götürdükleri anılardır .
Sirke Kız
Erkekler canlarını sıkan her şeyi, kendilerine saklamaları gerektiğini düşünürler. Sürekli sorumluluk onlardaymış ve her şey kontrolleri altındaymış gibi görünmeleri gerektiğini düşünürler, kendi ger- çek duygularını göstermeye cüret edemezler. Canlarını ya- kan ya da sıkan bir şey olsa veya üzüntüden yanıp kavrulsalar da; kalpleri kırılmış olsa, sila hasretiyle yanıyor ya da de- rin bir suçluluk duygusuyla ezilmiş veya hayatlarının en büyük yenilgisini yaşamış olsalar da fark etmez; 'Yo, gayet iyiyim' derler. 'Her şey gayet yolunda.' Bunu düşününce aslında onların kadınlardan çok daha az özgür olduklarını anlarsın. Kadınlar, bebekliklerinden beri, insanların duygularını anlamaya çalışırlar, radarlarını -içgüdülerini ya da empati yeteneklerini ya da iletişim becerilerini artık onlara ne dersen-- mükemmelleştirirler. Erkekler spor müsabakaları, savaşlar, ün ve başarıyla uğraşırken, kadınlar işlerin aslında nasıl yürüdüğünü bilirler. Kadınlar ve erkekler sanki iki farklı ülkeden gelmiş gibilerdir!...
"Sirke Kız"Shakespeare yeniden serisinin "Hırçın Kız" uyarlaması.
Daha iyi bir uyarlama olabilirmiydi evet belki farklı bir yazar daha güzel bir uyarlama yapabilirdi ama bu Anne Tyler'i kötü bir yazar yapmaz kesinlikle.
Okuma hızının düşüşe geçtiği yaz sıcaklarında kolay ve yormayan bir okuma oldu seriye kaldığım yerden devam edeceğim.
Sirke KızAnne Tyler · Doğan Kitap · 2018117 okunma
Edebi anlamda güçlü bir kalem degil ama böyle yoruldugunuzda, dinlenmek istediğinizde sizi sıkmadan sürükleyen, yormayan bir kalem. Shakspeare'in 'Hırçın Kız' karakterini günümüze uyarlamasıyla farklı bir bakış açısı sunmuş yazar. Kate, evin işleri ve tüm yükü sırtında, kardeşine ve babasına yardım eden, evi çekip çeviren fedakar bir karakter. Ama bunun yanısıra inatçı ve düz bir karakter. Güzeldi, fena degil. Soluk almak için ideal.
Sirke KızAnne Tyler · Doğan Kitap · 2018117 okunma
Bence kitap biraz daha devam ettirebilirdi.Tam olay başlıyor dediğiniz yerde sonuç kısmına ulasiyorsunuz buda sizi tatmin etmiyor tabi.Ben Hepsi buradanin kampanyasından almıştım
Sirke KızAnne Tyler · Doğan Kitap · 2018117 okunma