Bir yerde okumuştum geçen senelerde ; "Dolunay zamanı kadının ovulasyon dönemidir eğer dolunay dönemine denk gelmiyorsa ovülasyonunuz özümüzden, kadınlığımızdan uzaklaşmışız demektir. " Kafamda evire çevire bunu düşünürken, nasıl bu kadar koptuğumuzu kendimizden ve kadınlığımızdan bunu sorgularken bu kitap önüme bir şekilde çıktı. Tesadüf değil ya diyerek okumak istedim, sorularıma cevap alamadım ama fazlaca bilgi sahibi oldum. Ayın hareketleri kadınların regl döngüsünde büyük rol oynuyor. Rol oynamayan kısım ataerkil toplumun düşünceleri! Kadına dayattıkları ve zorla yaptırdıkları!
Ama biz ayı unutmuşuz topluma dalmışız ve doğadan, kendimizden, özümüzden ve kadınlığımızdan uzaklaşabildiğimiz kadar uzaklaşmışız! Dinlememiz gereken kendi kalbimiz, kendi içimizdeki bilge kadın!
Mesela Menstural dönemimize hastalık demekten vazgeçerek işe başlayabiliriz. Sonrasında ise biraz ayı gözlemleyerek, onun hareketlerindeki değişimin kendimizde nasıl tezahür ettiğini de fark edebiliriz.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi kadınsal problemlerimizde de her şey zihnimizde başlıyor. Biz değişirsek dünya değişir!
Kitabı beğendim, kadınlığa dair farkındalık çıtasını çok yükselttiği için önce kadınların sonra da erkeklerin mutlaka okuması gerekiyor.
