"Nehirler kendi suyunu içemez,
Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez,
Güneş kendisini aydınlatmak için parlamaz, Çiçekler kendileri için kokmaz,
Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz,
Birbiri için yaşamak; doğanın uyumu budur..."
Şamanlık, doğanın kutsandığı, doğadaki tüm varlıkların tek bir ruha sahip olduğuna, her şeyin bir bütün ve birbiriyle ilişkili olduğuna inanılan bir yaşam felsefesidir.
Düzgün yüzeyi olan bir taşa dokunulduğunda yatıştırıcı, yumuşak bir his alınır; sükunet verir, korku endişeli dindirir. Dolayısıyla “şaman yolculuğu” yapanlar böyle pürüssüz, düzgün bir taşa rastladığında sembolizmi, teselliye, rahatlamaya, huzura ihtiyaç olduğunu ve bunu sağlayacağıdır. Tırtıklı, pütürlü, pürüzlü taş, hava, güneş, rüzgar ve yağmurlarla, yani tüm yaşanmışlıklarla ve deneyimlerle yıpranmıştır; uzun zamanların bilgeliğini içermektedir.