Yahudi Devleti, ilk kuruluş döneminde karşımıza başarısız bir deneme olarak çıkmaktadır. Çeşitli yönlerde yapılan girişimler, önce askeri düzeyde başarısızlıklarla sonuçlanmıştır. Hz. Davud, Yahudi Krallığını Fenike Kralı Hiram'ın himayesine sokmakla bu başarısızlıklara bir çözüm yolu buldu. Böylece kendi iktidarını güçlendirdiği gibi Hz.
Musa ve Yahudilerin Mısır'ı terk etmek zorunda kalmaları
"Yahudilerin Mısır'a yerleşmeleri ve rahatça kendi yaşayışlarını sürdürmeleri, Mısır'da Hiksoslar sülalesi devrine rastlar.
Hiksoslar, Mısır ülkesinin yabancısı bir sülale idi. Kendi saltanatlarını kurabilmek için Mısır'ın kapalı çerçevesini yıkmışlar ve böylece Yahudilerin Mısır'a sızmalarına imkan hazırlamışlardır.
"Eski dinler toplumsal görevlerini göremez ve sihirbazlık düzeyine inerlerken Orta Asya toplumlarında dine karşı ilgisizlik başlayacaktır. Orta Asya halkları için ileri sürülen dini hoşgörünün aslı bu ilgisizliktir."
"İlk Doğu uygarlıklarında yönetici kadro ile rahipler, din adamları aynı kişilerdir. (...) Doğulu toplumda benliğin ifadesi ve kişiliğin savunulması siyasi ve askeri alanda Devlet'le biçimlenirken ideolojik alanda da dinle biçimlenmektedir."
Yine tartışmalarımız sonunda akılda tutacağımız ikinci bir konu da, sosyolojinin her şeyden önce toplumların kendilerinin bilincine varmalarından başka bir şey olmadığıdır.