Bedia Ceylan Güzelce, (d. 1982 Ankara, Türkiye) Türk gazeteci ve yazar.
1982 yılında Ankara'da doğdu. Adana, Ankara ve İzmir'de yaşadıktan sonra 1998 yılında ailesinin kararı sonucunda İstanbul'a taşındılar. İstanbul Üniversitesi'nde Klasik Arkeoloji okudu. Üçüncü sınıftayken Atlas dergisi'nde çalışmaya başladı. Atlas dergisinde yayımlanan ilk yazısı, Büyükada'dan Rum göçü oldu. Tarih, azınlıklar ve din gibi konulara yoğunlaştı. Güzelce, Habertürk televizyonunda "Skala" adlı kültür sanat programını hazırlayıp sundu. 2011 yılında, April Yayıncılık'tan yayımlanan 1473 adlı bir romanı bulunmaktadır.
Bu topraklarda yaşayıp da, savaşın ne demek olduğunu bilmeyen tek bir hayvan yoktur.
Bu yüzden ağaç altlarında sevişmek yerine, her gün savaş konuşulur.
Yıkılıyor bir şeyler, sanırım tutamıyorum, sadece iyi insan olmak yetmiyor, çünkü herkes iyi, yaşamakla geçmiyor çünkü hepsi hayat, yarışmakla bitmiyor çünkü herkes birinci.
Bazı kitapları neden okumamanız gerektiğini öğrenmek için okursunuz! Yazarın ilk ve kısa bir öykü şeklindeki bu eseri duru bir anlatımla ilerliyor. İçerik yüzeyel kalmış. Çünkü ne kirpilerin aşkına çok derinlemesine girilmiş, ne de Otlukbeli Savaşı'nın derinlerine inilmiş. İki kirpinin gözünden Otlukbeli savaşını konu alan kitapta bana itici gelen ana etkenler yazarın bu derinliklere girmemesi, eserde öznelliğini hissettirmesi ve Tanrı'ya yer yer insani özellikler atfetmesi!..
Bu nedenlerden ve Müslüman olmamdan dolayı kitap bana geçmedi...
Selamm eminim daha önce çoğunuzun adını duymadığı, benim de bir arkadaşımdan hediye olarak kabul ettiğim ve severek okuduğum bu eserle geldim. 1473.
Kitabımız Otlukbeli savaşı sırasında yaşanan çatışmayı birbirine aşık iki kirpinin gözünden okura sunuyor. Otlukbeli Savaşı diyorum ama tamamen bir tarih kitabı değil. Yazar savaşı iki kirpinin gözünden anlatırken, savaşta hayvanların unutuluşu, savaşan insanların duyguları, savaşın baş kahramanları ve kahramanlar listesinde adı hiç geçmeyenleri, savaşın hüzünlü yanlarını şiirsel ve farklı bir bakış açısıyla yorumlamış.
Genelde tarihi eserler pek ilgimi çekmez bu eserin de isminden dolayı tarihi bir hikaye olduğunu tahmin ettim hemen, fakat bir tarih ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.
Tarihte yaşanmış bir savaşı kirpinin gözünden okumak çok farklı bir deneyimdi. Yazar aşk, savaş, keder gibi duyguları hikayeye başarılı bir şekilde aktarmış. Çok etkileyiciydi. Dil olarak şiirsel bir dile sahip eser hem kendini kolayca okutuyor hem de merak ettiriyor.
Gerçekten kitapların genelde insan duyguları üzerinde durulduğunu farkettirdi bu eser bana. Hiç aklıma gelmezdi iki kirpinin aşkı.. çok ilginç çok güzel. Edebi eksiklikler elbette var fakat kurgu ve anlatım olarak çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Sizlere de tavsiye ederim kitapla kalın sevgiler
Kitabımız Otlukbeli savaşı sırasında yaşanan çatışmayı birbirine aşık iki kirpinin gözünden okura sunuyor. Otlukbeli Savaşı diyorum ama tamamen bir tarih kitabı değil. Yazar savaşı iki kirpinin gözünden anlatırken, savaşta hayvanların unutuluşu, savaşan insanların duyguları, savaşın baş kahramanları ve kahramanlar listesinde adı hiç geçmeyenleri, savaşın hüzünlü yanlarını şiirsel ve farklı bir bakış açısıyla yorumlamış.
Tarihte yaşanmış bir savaşı kirpinin gözünden okumak çok farklı bir deneyimdi. Yazar aşk, savaş, keder gibi duyguları hikayeye başarılı bir şekilde aktarmış. Çok etkileyiciydi. Dil olarak şiirsel bir dile sahip eser hem kendini kolayca okutuyor hem de merak ettiriyor.
Gerçekten kitapların genelde insan duyguları üzerinde durulduğunu farkettirdi bu eser bana. Hiç aklıma gelmezdi iki kirpinin aşkı.. çok ilginç çok güzel.
Kardeşin kardeşe getirdiği ölümün hikayesi.1473 yılı Otlukbeli Savaşının romanı. Damağımda bıraktığı tadın adı derinden bir hüzün...
Kalemine sağlık ..!