7.1/10
2.080 Kişi
10,2bin
Okunma
152
Beğeni
13bin
Görüntülenme

Burak Turna Gönderileri

Burak Turna kitaplarını, Burak Turna sözleri ve alıntılarını, Burak Turna yazarlarını, Burak Turna yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Selçuk, silahı hazırladı. Adamlar tam onların yanından geçerken birden dönüp oyuğun içine baktı. Herkes şaşırdı, yüz yüze gelmişlerdi. Adamlar bunu beklemedikleri için birden korkup irkildi ve sendelediler. Selçuk adamlann sersemlemesinden yararlanıp her iki adamı da kafalarından vurdu.
Sayfa 238Kitabı okudu
Abdullah Gül bir numara çevirip telefonu kulağına götürdü. Bir süre bekledi. Telefon açılınca yüzü aydınlandı ve gülümsedi. "Başbakanım, selamlar..." Karşısındaki kişinin Tayyip Erdoğan olduğunu anladılar o zaman. Kulak kabarttılar. "Başbakanım, evet, iyiyiz hepimiz. Bizi garip bir yere kapatmışlardı. Teksas'ta bir yer. Yerini tam bilemiyoruz ama araştırma merkezi gibi." "İyiyiz efendim. Yalnız fazla zamanımız yok. Bizi arıyorlar."
Sayfa 233Kitabı okudu
Reklam
Selçuk odayı terk etti. Bir anda dumanların arasında kaybolmuştu. Bir kapının kırılma sesini duydu Gül. Sonra boğuşmalar. Ve bir silahın patlama sesi. Ne olduğunu anlayamadı. Kimin vurulduğunu bilmiyordu. Ancak bir dakika sonra Selçuk, peşinde diğer bürokratlarla dumanların arasından çıkmıştı. Birisinin kolu kanıyordu. Mermi onu sıyırmış olmalıydı ama silahı Selçuk aldığına göre silahın sahibinin artık bir sorun yaratma ihtimali kalmamıştı.
Sayfa 231Kitabı okudu
Hasan Bey, öksürmeye başlayınca içerdekiler ona doğru döndü. Panikteydiler, kontrolnkalkmış gibiydi merkezde. Birilerinin havalandırma dairesine doğru koştuğu duyuluyordu. Yangın söndürme sistemi çalışmıştı ve her yerden sular püskürtüyordu. Bu, durumu daha da kötüleştirdi. Su ve duman, görmeyi ve nefes alıp vermeyi daha da zorlaştırmıştı. Selçuk bu fırsattan faydalandı. Odaya daldı ve Gül'ü odadan çıkarmak isteyenlere saldırdı. Neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Doktor kıyafetli birisinin saldırısına uğruyorlardı. Selçuk hiç acımadan yere yıktı adamları. Selçuk, adamlarla boğuşurken başını çarpmıştı. Gül'ün yardımıyla ayağa kalktı. "Efendim, ben Selçuk. Türk askeri." Gül'ün gözleri doldu bir an. "Bir an önce buradan çıkmalıyız Bakanım."
Sayfa 230Kitabı okudu
TEKSAS / BİLİMSEL ARAŞTIRMA MERKEZİ 24 Ekim 2007 Selçuk gözlerini açtı. Nerede olduğunu çok iyi biliyordu. Başı dehşetli bir şekilde ağrıyordu. Üzerinde ne kadasüredir deney yaptıklarını artık kestiremiyordu, algıları allak bullak olmuştu. Eğer bir gün bu olanları anlatma fırsatı bulursa, kimsenin ona inanmayacağını biliyordu. Herkes, uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden insanlara olduğu gibi davranacaktı ona.
Sayfa 224Kitabı okudu
"Çok cesursun ve kendine çok güveniyorsun." "Evet, benim işim bu. Asla düşünmem. Daha doğrusunu söylemek gerekirse düşünmem gereken yerler dışında düşünmem demek, ölmem demek anlamına gelir."
Sayfa 223Kitabı okudu
Reklam
862 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.