About
1990 yılından beri Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir. 1978’de Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olmuş ve aynı üniversitenin Siyaset Bilimi Bölümü’nden yüksek lisans (1981) ve doktora (1989) dereceleri almıştır. Prof. Dr. Şerif Mardin’in danışmanlığında yazdığı ve Türk tarih tezini konu aldığı doktora tezi daha sonra kitap olarak basılmıştır.rnrnİngiltere, Fransa ve Rusya’daki çeşitli akademik kurumlarda araştırma ve eğitim-öğretim faaliyetlerinde bulunan Ersanlı’nın başlıca akademik ilgi alanları arasında siyaset kuramları, milliyetçilik, Türk milliyetçiliği, Türkiye’de milli tarih yazımı, Orta Asya, Kafkaslar, Rusya Federasyonu, Avrasya çalışmaları ve toplumsal cinsiyet bulunmaktadır. İngilizce’nin dışında çeşitli seviyelerde Fransızca, Özbekçe, Türkmence, Osmanlıca ve Rusça bilen Ersanlı, 2006-2009 döneminde Marmara Üniversitesi İngilizce Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nün başkanlığını yürütmüştür. 1999’da ise bu bölümün bağlı olduğu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından üstün başarı ödülüne layık görülmüştür.rnrn1992-1996 döneminde Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanı’nın danışmanı olarak da görev yapan Ersanlı bugüne kadar pek çok kitap ve makale yazmış, ayrıca sayısız ulusal ve uluslararası bilimsel konferansta bildiriler sunmuştur. Bir siyasal aktivist olarak da tanınan Ersanlı, İnsan Hakları Dernekleri, KA-DER Kadın Adayları Eğitme Derneği, AÇEV-Anne ve Çocuk Eğitim Vakfı gibi birçok derneğin eğitim çalışmalarına destek vermiştir. Ayrıca Türkiye Ekonomi ve Sosyal Tarih Vakfı (TESEV), Üniversite Profesörleri Derneği, Helsinki Yurttaşlar Derneği, 10 Aralık Hareketi, Barış Meclisi, TÜSES ve daha birçok sivil toplum kuruluşuna, kurucu, üye ve eğitmen olarak destek vermiştir.rnrn2009 yılında Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi’ne seçilen Ersanlı, TBMM çatısı altında başlatılan yeni anayasa hazırlık çalışmaları çerçevesinde BDP Anayasa Komisyonu’nda yer almış ve partiler arası hazırlık ve uzlaşma görüşmelerine katılarak bilimsel ve siyasal birikimini yeni anayasa sürecine yansıtmaya çalışmıştır.
Title:
Öğretim Üyesi
Birth:
İstanbul
Readers
9 readers liked.
61 readers read.
2 readers are reading.
46 readers will read.
4 readers left half.
Quotes
Kürt egemenleri cephesinden bakıldığında durum şöyleydi: Beş-on yıl öncesine kadar "şeyh", "pir", "dede", "seyit", "derebeyi", "feodal bey", "mütegallibe", "aşiret reisi" vb. oldukları veya öyle addedildikleri için işkence edilen, sürülen, mallarına el konulan hatta kurşuna dizilen insanlar, aynı niteliklerinden ötürü bu kez ilgiye mazhar oluyor, sistem içinde daha fonksiyonel bir hale ge(tiri)liyorlardı. Örneğin Şeyh Said'i asmışlardı ama onun torunu Melik Fırat'ı özel olarak arayıp milletvekili yaptılar. Bu ve benzeri politikalar sonucunda Said-i Nursi'den Hizan Şeyhleri'ne, Şemdinli Şeyleri'nden Çan Şeyhleri'ne, Norşin Şeyleri'nden Menzil Şeyhi'ne kadar önce gelen şeyh aileleri ve tarikat liderleri sisteme eklemlendi. (...) Büyük toprak sahiplerinin durumu da farklı değildi. Çıkarları yeni sistemle bütünleşmekten yanaydı. Özellikle de soykırıma uğratılan Ermenilerle Asuri-Süryanilere ait topraklara el koymuş olan ağaların çıkarları.
Sayfa 104 - Cemil Gündoğan, iletişim yayınları, birinci baskı, 2012Kitabı okudu
"(...) Türkiye'de azınlık kavramı 1923 tarihli Lozan Antlaşması'na atıfla halk arasında daha çok gayrimüslim nüfusu çağrıştırmaktadır. Antlaşmanın azınlıklara ilişkin bölümü, farklı kimliklerin korunması ve yaşatılması amacıyla gayrimüslimlere bazı pozitif (dini, dilsel ve kültürel) azınlık haklarının yanında eşit vatandaşlık statüsü verilmesini öngörmektedir. Ancak çeşitli devlet politikaları ve bürokratik uygulamalar, gerek eşitlik ilkesini gerek pozitif ayrımcılık hükümlerini ihlal etmiş, gayrimüslim azınlıkları marjinal ikinci sınıf vatandaş konumuna düşürmüştür..."
Sayfa 29 - iletişim yayınları, birinci baskı, 2012Kitabı okudu
Tüm bu yayınlar yapılırken, Türkiye medyasında ciddi tedirginlik yaratılıyor, hatta Ötüken, Milli Yol gibi Türk milliyetçisi dergilerde çok büyük hakaretlerle beraber Kürtlere asimile olmazlarsa yok edilecekleri söyleniyor, yahut Nihal Atsız gibi yazarlar Afrika’ya gitmelerini öneriyordu.
Sayfa 66Kitabı okudu
Demokrat Parti (DP), Kürt egemen sınıflarıyla daha yumuşak ilişkiler geliştirdi. Yeni ilişkiye göre, DP, onların premodern niteliklerine karışmıyor, karşılığında onlar da egemenlikleri altında tuttukları Kürt kitlelerini partinin ve dolayısıyla sistemin destekçileri haline getiriyorlardı.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ulus-devletlerin tek kimlik yaratma tasavvuru ve tasarrufu, tektipleşmeye neden olmuş ve farklı grupların özgürleşme alanlarını daraltmıştır. Kimliksel sorunların çözümünde demokratik yolların daha yaygın bir biçimde tercih edilmesi, ulus-devletin yüzyılın başındaki cazibesini azalttı.
Sayfa 206Kitabı okudu
Updates
Tarih ile geçmiş aynı şey değildir. Eğer sosyal medyadaki ya da okullardaki ''tarih anlatısı'' size dikte ediliyorsa siz muhtemelen vaki olmuş gerçek hadiseleri değil tarihçiler tarafından kurgulanmış safsatalardan haberdarsınız. Herhangi bir ülkede herhangi bir rejim değişikliğine gidilse ilk değişecek olan şey okullardaki müfredat olur. Her iddia ile gelen yeni bir idare kendinden evvelki iktidarı kötüler. Kendinden evvelki vukua gelen hadisatı kendisine temel ittihaz ettiği prensipler itibariyle tahlil eder.
Hani bilimler istisnası olmayan ve temadi eden hakikatler idi ?( 
Coğrafya Her Şeyden Önce Savaş Yapmaya Yarar
İktidar ve Tarih bu minvalde naçizane kitap tavsiyem )
Comments and Reviews
Yazar'ın Şerif Mardin'in danışmanlığında yapmış olduğu doktora çalışmasını kitaplaştırdığı bu eseri, Fransız ihtilalinin etkisi ile Cumhuriyet öncesi ve sonrası tarih yazımının tarihi ve felsefesi ile ilgili bir takım görüşler ileri sürmekle birlikte tarih yazımında romantik, pozivitist vb. akımların tarih yazımındaki etkileri ve Türk Tarih Kongresinde alınan kararlar ve sunulan bildirilerin iktidarın resmi tarih anlayışıyla örtüştüğünü ispata yönelik bir çalışma olmuştur. 
Büşra Ersanlı İktidar ve Tarih
