Cristina Grof Gönderileri
Cristina Grof kitaplarını, Cristina Grof sözleri ve alıntılarını, Cristina Grof yazarlarını, Cristina Grof yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kozmik bütünleşme ve kişinin kendi kutsallığını deneyimlemesi tüm yaradılışın artan bir farkındalığı ile merak ve sevgi, şefkat ve iç barış sağlar.
İranlı mistik ve şair Rumi :
"Ermiş, insanların farklı şeylere karşı duyduğu bütün umutlar, arzu,
sevgi ve tutkuların babaya, anneye, arkadaşlara, cennete ve dünyaya, saraylara, ilim ve çalışmaya, yemeye ve içmeye, Tanrıya duyulan özlem olduğunu ve tüm bu şeylerin bu
özlemi perdeliğini bilir.
İnsan bu dünyadan ayrıldığında bu
perdeler ortadan kalkar ve şahı görür, o zaman tutkularının nesneleri olan tüm bu örtü ve perdelerin gerçekte bir ve aynı şey olduğunu anlar"
(Hines 1996).
Bilincin evriminin her seviyesinde ruhumuzun en derin motive edici
gücü, kendi kutsallığımızın deneyimlenmesine geri dönme isteğidir.
"Mükemmelliğe duyulan özlem, bu
yaşamda ruhumuzun susuzluğunu kandıracak o kadar büyük bir zevk ya da keyif olmadığından tüm mutluluklarımızı, yarım bırakıyor"
(Dante 1990).
Bilincin holotropik hallerindeki deneyimler, tatminsizliklerimizin kökenleri hakkında çok daha derin içgörüler getirip onları dindirmenin yollarını bulmamızı sağlayabilirler.
Deneyimsel kendini keşfetme perinatal evreye ulaştığında, yaşamımızın yalnızca belli alanlarında değil, bütününde sahte olduğu gerçeğini keşfederiz.
Bu safhada tipik olarak, tüm yaşam stratejimizin hatalı ve yanlış
yönlendirilmiş olduğunu, bize gerçek mutluluğu getirme yeteneği
olmadığını şaşkınlıkla anlarız.
Cennet ve Cehennem ontolojik olarak gerçektir;
Bilincin önemli ve farklı durumlarını temsil ederler ve insanlar yaşamları süresince bazı özel durumlarda bu deneyimi yaşarlar. Göksel, cennetvari ve cehennemi tasavvurlar halüsinojenik iç yolculuklar, ölüme yakın haller, mistik deneyimler, şamanik başlangıç krizleri ve diğer "manevi kriz" lerde olduğu deneyimsel spektrumun standart bir parçasıdır.
Astronomlar gök kubbeyi ayrıntılı biçimde incelemek ve haritasını çıkarmak için Hubble Teleskopu gibi oldukça sofistike aletler kullanıyorlar. Elbette ki, bu çabaların sonucunda Tanrı'yı, arp çalan melekler ve azizlerle dolu cenneti bulamadılar, bu da ruhani gerçekliklerin olmadığının
doğrulanması olarak algılandı.
Fransız paleontolojist ve filozof Pierre Teilhard de Charlin'in dediği gibi "Bizler ruhi deneyimler yaşayan insanlar değil, insani deneyimler yaşayan ruhani varlıklarız."
Bu kitapta, bilincin sıradışı hallerinin şimdiye kadar tarif edilenden tamamen farklı olan önemli alt gruplarına yoğunlaşacağız. Bunlar, çırak şamanların başlangıç krizleri
esnasında deneyimledikleri ve sonrasında hastalarında da
uyardıklan haller. Bu haller, antik ve yerli kültürlerin geçişlerinde ve iyileştirme ayinlerinde de kulanılıyordu.