Daniel C. Dennett

Daniel C. DennettDört Atlı author
Author
8.9/10
97 People
405
Reads
74
Likes
6.5k
Views

Daniel C. Dennett Posts

You can find Daniel C. Dennett books, Daniel C. Dennett quotes and quotes, Daniel C. Dennett authors, Daniel C. Dennett reviews and reviews on 1000Kitap.
Yerine getirmesi gereken önemli bir biyolojik işlevi olmadığı sürece dil kadar karmaşık bir şey asla evrimleşemez. Ama dil bir kez evrim sahnesine çıktığında, biyolojik anlamda önemsiz, alakasız veya barok (işlevsiz) olan pek çok girişime ev sahipliği yapar: dedikoduya, bilmeceye, şiire, felsefeye. Evrimin aklı nasıl pratik hale getirdiğine tanıklık ederken, beraberinde pratik olmayan aklı da nasıl doğurduğunu görme şansımız olur.
Ellerimizi üzüntü ve çaresizlik içinde ovuşturmaya gerek yoktur, çünkü geçmişi geri almamız, gerçekleşmekte olan bir olayı ön­lememiz, kendimizi hiçlikten yaratmamız, karar anında seçeneklerin ikisini birden tercih etmemiz ve mükemmel olmamız olanaksızdır.
Sayfa 307 - PdfKitabı okudu
Reklam
Özgür olmayı istediğimizde aslında istediğimiz şey kendi eylemlerimize yön verebilme gücü; beklenti ve ar­zularımız ışığında yapıp edeceklerimizi akıllıca karara bağlayabilme becerisidir. Kendi kendimizi kontrol etmek ister, başkasının kontrolü altına girmekten kaçınırız.
Sayfa 301 - PdfKitabı okudu
Hepimiz kendi kendini sabote edecek şekilde pasif bir izleyici konumuna geçip bir sonraki adımda ne yapaca­ ğımızı merak etmemize neden olan varoluşsal bir deh­ şet hissetmişizdir.
Sayfa 299 - PdfKitabı okudu
Bizler doğuştan gelen bencil genlere meydan okuma gücüne sahibiz. Saf ve kayıtsız bir özgeciliği-doğada [Hobbes'un doğa durumunda) yeri olmayan ve dünya tarihinde hiçbir şekilde var olmamış olan özgeciliği- dahi bile isteye işleyip besleyebilecek durumdayız... Yeryüzünde bencil eşleyicilerin tiranlığına kafa tutabilecek olan tek varlık biziz (Dawkins, 1976, s. 215).
Bir zamanlar, der Hobbes, doğruyla yanlış yoktu ve insanlar "doğa durumunda yaşıyor, ister istemez herkesin herkese karşı savaşına katılıyordu; yaşam "yalnız, sefil, nahoş, hayvani ve kısaydı" (Leviathan, 1651). Bu insanların bazıları bir şekilde bir araya gelip bir sözleşme yaptılar ve toplumu meydana getirdiler; doğru ve yanlışın ilk ortaya çıkışıysa toplumla beraber mümkün oldu. Üstelik ortaya çıkan da insanın aklındaki doğru-yanlış kavram ve fikrinden ibaret olmayıp, doğruyla yanlışın ta kendisiydi. Sözleşmeden önce doğru ya da yanlış olan hiçbir şey yoktu. Olay, kötü veya iyi bir şey yaptıklarında insanların nasıl olup da iyi veya kötü oldukları hakkında en ufak bir fikre sahip olmamaları değildi. Bilakis, o anda ahlaki anlamda iyi ya da kötü olan hiçbir şey yoktu. Çünkü o anda insanlar, aslanlar ve kaplanlar gibi doğa durumunda bulunuyorlardı ve sahip olduğumuz sezgiler vahşi hayvanlar arasındaki ilişkilerle alakalı olarak ahlaki olgulardan bahsedilemeyeceği hususunda şüpheye yer bırakmıyordu.²⁷ İlk eşleyicilerin ortaya çıkışında olduğu gibi, davranış üreten yeni gerekçelerle beraber yeni bir yaşam tarzını da devreye sokan sözleşme bu durumu olduğu gibi değiştirdi.
Sayfa 84 - 85Kitabı okuyor
Reklam
Sorumluluk sâhibi bir insana dönüşmenin en büyük bölümü de kendimizi yapmış olmaktan dolayı ayıplanacağımız hâle getirmekten ibaret değil midir? Filozofların sıklıkla ve tedirgin bir şekilde belirttikleri gibi, "her iki yöne de sapabilecek" olan ahlâkî problemler ve kararlar, insanların kendilerinden sorumlu tutuldukları tek karar türünü meydana getiriyor değildirler. Söz konusu düşünürlerin eldeki ipucunun hakkını verip, "başka türlü de yapılabilirdi" ilkesinin basitçe yanlış olup olmadığını sormaları oldukça nadir karşılaşılan bir durumdur.
Sayfa 240 - PdfKitabı okudu
Belirlenimcilik doğruysa gözümüze kestirdiğimiz fır­satların gerçek bir varlığa sahip olmaktan ziyade zahi­ri olmakla kalacakları fikri sadece metafiziksel olarak iyi temellendirilmemiş bir fikir olmakla kalmaz, politik anlamda yozlaşmış ve ahlaki anlamda şüpheli bir fikir olduğunu da itiraf etmeyi gerektirir. Eğer gerçek fırsat­ların varlığından bahsedilemiyorsa, Harward, Stanford ve Swarthmore'dan aldığı kabullerin hangisini değerlen­ direceğine karar vermek için strese giren biriyle, ertesi gün fabrikadaki işine gidip gitmemek konusunda geri­limli bir karar vermek zorunda olmayan bir kişi arasın­da gerçek ve önemli bir fark olmayabilir. Bahsi geçen bu hayal ürünü iki aktörün gerçek fırsatlara sahip olup olmadıklarını merak ediyormuş gibi yapanlar çıkabilir, ama aklı başında herhangi bir kimsenin bu ikisinden hangisiyle yer değiştirmeyi kabul edeceği de açık olsa gerektir. Özgürlüğün nedeni gibi bir konuda ilerleme kaydetmek, aslında önemli ve nihai olan sorunun atom altı parçacık fiziğindeki öğreti ve keşiflere özgü çapra­şık imalara yaslanan ve büyük ölçüde önceden kestiri­lemeyen soru olduğu varsayımından hareketle mümkün değildir.
Sayfa 218 - PdfKitabı okudu
Eğilim ile çıkar arasında gerilim ortaya çıktığında, akıl yürütme mekanizmasının işlevsel bütün­lüğü ile davranışı kontrol etmesi için atılması gereken vites arasında bir optimizasyon ilişkisi varmış gibi gö­rünür. İnsanların farklı durumlarda farklı araba sürme tarzları vardır: bazen "motoru kapatıp vitesi boşa alır," güzel ama etkisiz bir şekilde akıl yürütürüz; bazense vi­tes yükseltip motoru bayıltırız; böylelikle karar vermek üzere içine girdiğimiz düşünüp taşınma süreci çözülür ve bağlı kaldığımız düşünsel standartlar özlem yükü altında dağılıp gider.
Sayfa 191 - PdfKitabı okudu
İşte size bir başka yerel kadercilik örneği: çılgınca ve umutsuzca aşık olan ama sevdiğinin eksiklerini bir araya toplayan bir liste yapmak üzere kağıt ve kaleme sarılan, söz konusu listenin de evlilik teklifi konusundaki kara­rına yardımcı olmasını bekleyen bir insan. (Hiç kimse­nin adı akla gelmese bile en azından Charles Darwin'in bunu yaptığı bilinmektedir.)
Sayfa 189 - PdfKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.