Biz iki zihne sahibiz; birisi düşünüyor (akılcı zihin), diğeri ise hissediyor (duygusal zihin). Bu duygusal/akılcı ikililiğin halk arasındaki iz düşümü “kalp” ile “kafa”dır.
Zihnin akılcı-duygusal dengesinin belirli bir orantısı vardır; hisler yoğunlaştıkça duygusal zihin devreye girer ve akılcı zihin etkisini yitirir.
Duygu düşünceler için, düşünceler ise duygular için vazgeçilmezdir. Ancak tutkular bu dengeyi sarstığında duygusal zihin üstünlük sağlar ve akılcı zihni etkisiz bırakır.
Sayfa 36 - Varlık Yayınları