Kendisinin yazdığı ve başkalarıyla ortak hazırladığı All for a Few Perfect Waves; The Audacious Life and Legend of Rebel Surfer Miki Dora and The Mailroom; Hollywood History from the Bottom Up; Promises I Made My Mother gibi çoksatar kitapların yazarıdır.
Yolcuğumu 490 kitap ile sonlandırıyorum. Yeni yazarlarla, türlerle, eserlerle tanıştığım dolu dolu bir seneydi. Bu kadar kitap okuyacağımı asla tahmin edemezdim. Bu sene benim için "en" olan kitapları sizlerle de paylaşmak istiyorum. Verimli, kaliteli, bize değer katacak, ilmin hakkını vereceğimiz nice kitaplarda görüşmek ümidiyle.
Bu kitaba önyargı ile başladığımı itiraf etmeliyim. Bunun 2 sebebi var 1.si "seks satar" klişesi ile bu kitabın içinde ucuz hikayeler bulabilme ihtimaliydi. 2. Si ise psikanaliz alanında mesleği bu yönde olmayan birinin anlamayacağı karmaşada yazılabilecek olma ve doğal olarak okuyucuyu sıkabilme potansiyeli olmasıydı. Yazar bu iki düşüncemi de yıktı. Dili çok sade ve akıcı. Yazar çok samimi biri o yüzden hikâyelerinde okuyucuyu çekiyor. Kitabın içeriğine gelecek olursak eğer,
Arka kapakta yazdığı gibi "seks, nadiren sadece sekstir" insanların (bu kitapta özellikle erkek danışanların) yaşadığı cinsel problemlerin, cinsel sapkınlıkların ya da aldatma gibi eylemlerinin altında ne gibi nedenler yatabileceğini bize yazar gösteriyor. Dışarıdan örneğin; porno bağımlısı olduğunu duyduğumuz birini ayıplar, iğrenç bulabiliriz ama yazar bize bu adamla empati yapmamızı sağlıyor ve adama karşı hatta şefkat hissedebiliyoruz. Bu kitap bana insanlara olan önyargılarımı kırmam ve onları anlamam yolunda bir nebze de olsa yol aldırdı. İyi okumalar dilerim.
Psikoloji bir objektif bilimsel yaklaşım olmaktan çok kişisel tavrın benimsendiği bir alandır. Lacan’a göre Freud’a göre Jung’a göre gibi. Dolayısıyla yaklaşım tamamen kişiseldir. Ve olmaması gereken olur ve kişisel hayatlar birbirine girer. Terapist danışanına aşık olur. Danışan terapistle cinsellik ister. Bu sınırı geçmek her iki taraf içinde kolaydır. Çünkü danışan mayıştığı bir “divan” da yatay pozisyondadır ve kontrolün çoğu ayakta duran terapisttedir. Ve yine yeniden bir postüla içinde ayakta kalanın ve kontrol sahibinin objektif ve etik olduğunu kabul ederiz. Oysa durumun hiç de böyle olmadığını bu kitap kanıtlar nitelikte. Kitap sulu sepken bir aşk romanı olmak üzereyken üzerine bilimsellik sosu eklenince kişisel gelişimle psikoloji kitabı arasında bir yerde bulmuş kendini. Yazarın bizi hiç ilgilendirmeyen özel hayatı ve aşkını yüceltmq çabasını okumak hiç de keyifli değildi.
Bu kitabın incelemesini 2022 bitmeden paylaşmayı istiyordum. Böylelikle yılı güzel bir incelemeyle kapatacaktım. Ne yazık ki birtakım troller hesabımı askıya aldırdıkları için 2023'e sarktı. Bu yaşanandan bağımsız aslında çoğunuz nankör olduğu için buraya yazılarımla emek verip, zaman harcamaya değmezsiniz. Ama aklımdaki düşünceleri bir yere