Elsa Morante Sözleri ve Alıntıları
Elsa Morante sözleri ve alıntılarını, Elsa Morante kitap alıntılarını, Elsa Morante en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Anne’nin iki anlam taşıdığı Sicilyalıların: yaşlı ve kutsal. Annenin giysilerinin en uygun rengi siyahtır ya da olsa olsa gri ya da kahverengi. Giysilerinin biçimi yoktur; terzilerden başlayarak hiç kimse, bir annenin bir kadın bedeni olduğunu düşünmesin diye. Yılları önemsiz bir gizemdir onların, öylesine ki, onların biricik yaşları yaşlılıktır. Böylesine biçimi olmayan bir yaşlılığın kendisi için değil, çocukları için ağlayan gözleri vardır; kendileri için değil, çocukları için yakaran kutsal dudakları vardır.”
Sayfa 191 - CanKitabı okudu
“Hiçbir şey bilmeksizin dünyaya gelen insanoğlu, işte böyle gene hiçbir şey bilmeksizin sonuna varıyor yolun. Ne başlangıcını biliyor insanoğlu, ne de sonunu.”
Sayfa 103 - CanKitabı okudu
Kadınların yazgılarını düşünüyordum. Bebekken, henüz erkek bebeklerden daha çirkin değildiler, çok da farklı görünmüyorlardı; ama onlar için büyüyünce güzel ve büyük bir kahraman olma umudu yoktu. Onların tek umudu bir kahramanın karısı olmak, ona hizmet etmek, onun adını taşıma onuruna sahip olmak, onun ayrılmaz malı olmaktı, herkes ona saygı duysun diye, babasına benzeyen güzel bir oğul doğurmaktı.
Sayfa 58Kitabı okudu
“Dünya, evrensel bilincin tapınağıydı, siz onu bir hırsız yatağına dönüştürdünüz.”
Sayfa 663 - Yaygın Kültür OrtakKitabı okudu
Her şeyi unutan biri olmaktan utandığı açıktı. Düşünceler, bir ağacın üstündeki çiy damlaları gibi kopuyordu aklından: Bir an asılı kalıyorlar, belli belirsiz parlıyorlar, sonra da düşüyorlardı.
Can YayınlarıKitabı okudu
“Gerçek şu ki genellikle ben gereğinden çok aşıktım aşka: Bu her zaman benim gerçek tutkum oldu!
Sayfa 441Kitabı okudu
“Yaşamda hiçbir sevgi anne sevgisine eşit değildir.”
Sayfa 46Kitabı okudu
“En kötü alçaklık ihanettir.”
Sayfa 45Kitabı okudu
“Mutlu bir ülke gibiydi çocukluğum, babamın mutlak egemeni olduğu!”
Sayfa 39Kitabı okudu
Her zaman tedirgindi; öyle ki, gülüşleri hıçkırığı andırır, ««Venanzio! Venanzio!» diye seslenen cırlak ve titrek sesi tuhaf bir korku verirdi bize.
Can YayınlarıKitabı okudu