İşçinin sömürülmesi, soyut bir burjuva kavramı değil, kapitalizmin ve kapitalistlerin varlıklarını borçlu oldukları somut bir gerçektir. Sömürme olmasaydı, kâr olmazdı; kâr olmasaydı, kapitalizm ve kapitalistler olamazdı...
Kapitalist sınıfın şehirlerde ve köylerde gelişimi, eski egemen feodal sınıfların egemenliğinin sona ermesi demek değildi. Aksine, krallar, toprak sahibi asiller ve din adamları, gelişmekte olan kapitalizmi kendi çıkarları için kullanabilmek amacıyla her yola başvurdular. Bağımsızlıklarını satın almış ya da derebeylerine haraç vermemek için kasabalara kaçmış bulunan eski serfler, bir süre sonra bağımsızlıklarının ne derece sınırlı olduğunu günlük yaşantı içinde öğrendiler. Çünkü, krallarla derebeyleri, hatta kilise, bu eski serfleri bin bir türlü keyfi vergi ödemeye zorluyorlardı. Sanayi ile ticaretin doğal gelişimi, egemen feodal sınıflar tarafından konulan kurallarla kasıtlı olarak sınırlanıyordu.
Dayanışma kavramı emekçilerin içinde yaşadıkları, üretimde bulundukları maddi koşulların bir sonucudur. Emekçiler, bu koşullar içerisinde hayatlarını aynı şekilde kazandıklarının, birbirlerinin desteğine muhtaç olduklarının bilincine varırlar. Her şeyi ele geçirmeye çalışan, toplumsal yolda kolektif bir sorumluluk duygusundan yoksun olan, olayları daima bireysel ve bencil açıdan değerlendiren kişilerse birbirlerinin boğazlarını kesmek için fırsat arayan kapitalistlerdir.
Yazarın içinden geçen cümlelerle kitap arasında bağlantısal sorun olmadığı su götürmez bir gerçektir. Karl Marx'ın yüceliği konusu hiç tartışmasız açık ve nettir. O ve yakın arkadaşı Friedrich Engels zamanın doğru kullanılması gereken uzamsal sorunları bir bir açıklayarak kitap çıktısını oluşturmuştur. Das Kapital de geçen söz öbekleri bu kitabın doğrunun analitiğine bağlanarak anlık tekdoğru çizgi çizecek pozisyonda olmuştur. Karl marx'ın açıklayıcı tarzını bu kitabın içeriğinde görebilirsiniz. Yazarın konumuna gelinecek olunursa, onun farklı birey oluşumlarını açıklamış olduğu gerçeğini göz ardı etmemeniz gerektiğini düşünmekteyim. Marksizm Nedir? sorusunun cevabı bu kitap da yerini alırken, şaşırtmaca ve karmaşa yaşatmadan okurlara yalın dille anlatılmıştır. Saygılarımla...
Marksizm NedirEmile Burns · Yordam Kitap · 2012212 okunma
Kitabı, aynı zamanda Felsefe dalında eski öğretmen olan Nurullah Ankut'un tavsiyesi üzerine okudum. Diyalektik materyalist kitaplar, genel olarak yöntemi olay üzerinden açıklar. Bu kitap ise henüz yöntemi kavrayamayanlar için yazıldığından Dünya üzerinde bilinen olaylardan değil, çokça İngiltere özelinden bahsetmiş. Dolayısıyla farklı bir ülkeden okuyucunun kafasında eksikler bırakabilir. Bir de Stalin eleştirisi var, her ne kadar olduğu gibi konulmaya çalışılsa da hakkı teslim edilmemiş. O süreçteki Destalinizasyon sürecine bağlayabiliriz bunu da.
Marksizm NedirEmile Burns · Yordam Kitap · 2012212 okunma
Emile Burn kitapta marksizimin temel ilkelerini sağlam bir temele oturtarak güzel bir anlatım yapmış. Marksizime yöneltilen elestirileri,yanlış anlaşılmaları kendi çerçevesinden değerlendirmiş. Tavsiye ederim.
Marksizm NedirEmile Burns · Yordam Kitap · 2012212 okunma