Siyah elbisemi giydim ve saçlarımı açık bıraktım.
Tam kapıdan çıkarken İrem kafasını yastıktan kaldırarak,
"Azra,nereye?"
"Çişe İrem, gelicek misin?"
"Hıı."
Ofladım. "Tuvalete gidiyorum."
"Tamam." diyip gözlerini kapattı. Harbi salak bu kız, uyurken mallaşıyor. İnsan bir sorar bu kıyafetlerle ne tuvaleti diye...
Senin güçsüz ve küçük bir kız çocuğu dediğinin bana sevmeyi öğretmeye gücü varmış demek ki, şimdi de benim o küçük kızı sevmeye ve O’nu büyütmeye ihtiyacım var. Benim sana ve senin gülüşüne ihtiyacım var güzelim
'’Sana sevmeyi öğretemeyecek kadar güçsüz ve küçüğüm demiştim,’’ dediğim tek şey bu olmuştu. O kadar kısık çıkmıştı ki sesim. Söylediklerimi zihnim belirlemiyordu sanki.