Uzun zamandır okumak istediğim bir kitaptı Gece Sirki. Yaklaşık üç yıl kadar.
Bu kadar çok okumak istediğim bir kitabı bir yıl gibi bir sürede bitirdim. Utanç duyuyorum gerçekten.
Öncelikle yazarın hayal gücüne diyecek bir şey bulamıyorum. Gerçekten müthiş bir hayal gücüne sahip. Sirkte ki o karamel kokusu, şekerlemeler, Buz Bahçesi, Dilek Ağacı...
Gerçekten sirk beni büyüledi. SİRK büyüledi. Yazarın dili veya genel olarak kitap büyülemedi. Kitap aşırı durağandı. Böyle bir hayal gücü, böyle bir konu okuyucuya daha güzel aktarılabilirdi diye düşünüyordum.
Kitapta kesinlikle bir şeyler eksikti. Şeyden kastım olay. Kitapta olay eksikti. Heyecan eksikti.
Yazar sirki tatlı tatlı betimleyerek koca kitabı bitirdi resmen.
Kitabı okurken çabucak bitsin kafasındaydım. Ama az önce bitirdim. Ve kendimi bir parça buruk hissediyorum. Sanki sirkten kapı dışarı edilmişim gibi bir his var içimde. Kitap bittiği ve yeni kitaplara başlayacağım için mutluyum. Ama sirkten ve içindekilerden koptuğum için mutsuzum. Kitabı sevmemiş olsamda sirki ve sirk sakinlerini çok ama çok sevdim. Celia ve onun kavalyesine göre renk değiştiren elbisesi, Murray ikizleri ve onların kedileri, Friedrick ve yaptığı saatleri, Marco ve onun Celia için yaptığı Gözyaşı Havuzu... Ve olaylara nasıl dahil olacağını son sayfalarda kestirdiğim Bailey.
Herkes ve her şey büyülüydü.
Kitap beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Ya da ben çok büyük beklentilerle okudum bilmiyorum.
Ama yazarın ilk kitabı olduğunu göz önünde bulundurursak kesinlikle iyiydi.
Siz de sirke girip karamelli elmaların tadına bakmak istiyorsanız hiç beklemeyin ve kitabı okuyun.