Eyüp Ali Kılıçaslan

Eyüp Ali KılıçaslanFichte author
Author
8.3/10
4 People
13
Reads
1
Likes
2,367
Views

Eyüp Ali Kılıçaslan Posts

You can find Eyüp Ali Kılıçaslan books, Eyüp Ali Kılıçaslan quotes and quotes, Eyüp Ali Kılıçaslan authors, Eyüp Ali Kılıçaslan reviews and reviews on 1000Kitap.
Hegel'in girişiminin Platon'un programının bir gelişimi ya da bir anlamda tamamlanması olduğu kolaylıkla görülebilir. Bunun, kelimenin tam anlamında, Hegel'in Tinin Görüngübilimi'nin gerçek amacı olduğunu düşünüyorum.
"Marxizmin Sancağı Altında dergisinde çıkan “Militan Materyalizmin Önemi Üzerine” yazısında Lenin, Hegelci diyalektiğin materyalist bir duruş noktasından sistematik olarak incelenmesi, yorumlanması ve propagandasının yapılması gerektiğini; başlarda hatalar yapılabileceğini belirttikten sonra şöyle yazar: “Ama ancak hiçbir şey yapmayanlar, hiç hata yapmazlar.” Ancak Lenin bunun da ötesine giderek, derginin editörlerinin ve yazarlarının “bir tür ‘Hegelci Diyalektiğin Materyalist Dostları’ ”(Lenin, 2006, 524) oluşturmalarını öğütler. Buna göre, Marx’ın diyalektiğinin Hegel’inkinin “tam karşıtı” olmasının bir anlamı var mı? Görüldüğü gibi Lenin, Marx’ın diyalektiğini değil, Hegel’in diyalektiğini öne çıkarır. Lenin “Marxist Diyalektiğin Dostları Derneği”nin değil de, “Hegelci Diyalektiğin Materyalist Dostları Derneği”nin kurulmasını öneriyor, yani Lenin’in vurgusu “Hegelci diyalektiğe”. Yani Lenin Marxizm, beğenseniz de beğenmesiniz de, Hegel’dir demeye getiriyor."
Eyüp Ali Kılıçaslan
Eyüp Ali Kılıçaslan
Reklam
548 syf.
9/10 puan verdi
Kitap oldukça nitelikli. Türkiye'de Fichte üzerine çeviri neredeyse hiç yok, Fichte üzerine çalışan da çok az. Bu bakımdan kısmen de olsa bir açığı kapatıyor ve kitabın sonunda yer alan Fichte üzerine yazıların da önemi bir gerçek. Çok keyifle okuduğum, iyi bir çalışma olmuş.
Fichte
FichteEyüp Ali Kılıçaslan · Doğu Batı Yayınları · 202111 okunma
Yaşama hizmet etmediği sürece spekülatif bakış açısının ve bir bütün olarak felsefenin gerçek amacı nedir? İnsanoğlu bu yasak meyveyi hiç tatmamış olsaydı, felsefeden tümüyle vazgeçilebilirdi. Ne var ki insanın, bireyi aşan o dünyayı bir an görmeye - bu dünyayı sadece yansıyan bir ışık sayesinde değil, doğrudan görmek için - doğuştan gelen bir arzusu vardır. Tanrının varlığı hakkında soru soran ilk kişi, sınırları yıktı; insanlığı en temellerine kadar sarstı ve onu, henüz çözülmemiş pratik ve spekülatif olanın bir olarak gözüktüğü en yüksek noktaya kadar cesurca ilerlemekle ancak çözüme kavuşabilecek bir çelişkiye itti. Cüretkarlık, felsefe yapmaya başlamamızı sağladı ve bu da, masumiyetimizi yitirmemize neden oldu. Çıplaklığımızı keşfettik ve o andan itibaren de kendi kurtuluşumuz için felsefe yapıyoruz.
Sayfa 360 - Doğu Batı Yayınları
Bütün çelişmeleri birleştiren en yüksek sentez, her türlü etkinliğin en yüce ve en evrensel ereği, yaşam hakkıdır.
Sayfa 304 - Doğu Batı Yayınları
Bizi bu ilk doğal inancın gücü içinde tutan nedir? Aklın çıkarımları değil, çünkü böyle bir şey hiç yok. Bizi tutan, meydana getirmek istediğimiz bir gerçekliğe ilgimizdir: Bütünüyle iyi uğruna iyiye; ve sundukları hoşnutluk uğruna, olağan ve duyumsal olana. Hayatta hiç kimse bu ilgiden kendisini yoksun bırakamaz, tıpkı bu ilginin beraberinde getirdiği inancı az da olsa silkip atamayacağı gibi. Hepimiz inanç içinde doğarız; kör olan, gizli ve karşı konmaz dürtüyü körce izler; gözleri gören, görmeyle izler ve inanır, çünkü inanmaya karar verir.
Sayfa 302 - Doğu Batı Yayınları
Reklam
Dünyadaki insani yaşam ile dünyevi zamanın kendisi, tek bir zamanın ve tek bir sonsuz yaşamın zorunlu devirleridir.
İnsanlığımızın derecesi, kendi benliğimize ilişkin duygumuzun gücünü ve ufkunu belirler; bunun sonunda da tüm saygınlığımızı ve mutluluğumuzu tayin eder.
Sayfa 196 - Doğu Batı Yayınları
Kişi, kendisiyle bir olmalıdır/ kendi uğruna/kendini amaç edinerek varolan tek bir bütünü oluşturmalıdır. Ancak o zaman, o kişi bir insandır. Sonuç olarak, düşüncemizin kendisi ile bütünüyle uyum içinde olduğunun bilincinde olduğumuzda, hatta böyle bir öz-uyum için dürüstçe çabaladığımızı fark ettiğimizde, insani saygınlığımızı olumlamanın bilincine de dolaysızca varırız ; bu dolaysız bilinç, beraberinde bize belirli bir ahlaki haz getirir.
Sayfa 195 - Doğu Batı Yayınları
Kör güdülerimize etkin bir şekilde direnmek, eğitilmemiş doğamıza ters düşen bir şeydir; düşüncelerin mekanik dizilişine müdahale etmek, onun dizginlerini ele almak ve onu özgürce belirli bir amaca yöneltip o amaç gerçekleşene kadar yönümüzden sapmamak için çaba ve fedakarlık gerekir.
Sayfa 193 - Doğu Batı Yayınları
69 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.