"Beraber su dağitiyorduk ,bir gün kaynaktan su almaya gidince...."
"Evet su almaya gidince..."
"Elim eline değdi ve hemen mabede kaçtım."
"Neden?"
"Çünkü çok güzel di .kaçmazsam âşık olabilirdim, âşık olursam ömür boyu orda kalmaktan korktum."
Acımasız bir eleştiri olacak olsa da başlıyorum :
Tanıtım yazısı bile kitabın iç sayfalarından daha mı iyi yazılmıştı ne? gibi bir sorguyla bitti kitap.
Konusu itibariyle ana kahramanın içsel sorgulamalarına, fikirsel aydınlanma anlarına şahitlik etmek, çıkarsamalar yaparken onunla düşünmek istiyorsunuz, ama tüm istekleriniz elinizde patlıyor.
Zerdüşt'ün arayışında 'bilge'ler ile yaptığı sohbetlerin bir iki cümle sonrasında kesilip, 'ben gideyim öyleyse' tavrıyla pat diye bitmesi de cabası..
okunması gereken bir kitap cümlesini de kurmuyorum,kuramıyorum..
Zerdüşt ismini görünce içimde bir güzel duygu oluştu her ne kadar böyle buyurdu Zerdüşt kitabını okuma çabamdan sonra gözümü korkuttuysa da Zerdüşt ismi ağır bastı.Yazarın da İranlı olması bide onların gözünden Zerdüştü görmek istedim.Zerdüşt sevgidir
Kitap gayet akıcı ve samimi bir dilde biyografi üzerinde ilerliyor.O günün sosyal ve dini yönlerini gözler önüne seriyor.Kitapta dikkatimi çeken diğer bir konu şimdilerin kaybolmuş bir geleneği olan yardıma muhtaç insana evini açmak oldu.Hepimiz belki kendi imkanlarımız çerçevesinde insanlara yardım ediyoruz ama hangimiz sokakta kalmış birini kendi evimize davet edebiliyoruz.Gün geçtikçe insanlıktan ve güzel olan herşeyden daha da uzaklaştığımızı hissediyorum.
Kitabı alın okuyun Zerdüştten kimseye zarar gelmez.
Güzel düşünce güzel söz ve güzel davranış aslında yaşamak bu kadar basit onu keşmekeş hala getiren bizleriz.Güzel kalın
Zerdüşt ün hikayesi okuduğum, başka olmadığı için bunu seçtim.
İçinde tanıdık şeyler vardı.
Zerdüşt'ün MÖ 628 yılında Rey'de doğduğuna ve MÖ 551 yılında Tahran yakınlarında öldüğüne inanılır.
Üçüncü yüzyılda Zerdüştlük ve Zerdüşt'ün fikirleri Orta Doğu'da yayılmaya başladı.
Günlük ateş sunma ayinleri Ormuz un ilahileriyle