Diktatörlükte bağımsız yasama ve yargıdan söz edilemeyeceği gibi, geçerli olan kanunlar toplumsal isteklere kulak tıkayıp diktatörün isteklerine kulak verir. Eğitim sistemi, basın, haberleşme üzerinde eşi görülmemiş bir kontrol hatta sansür olduğu gibi, toplumun hareketleri de rejimin ayakta kalmasını sağlayacak şekilde kontrol altında tutulur.