İnternette kitap arşivlerini arşınlarken kitaba denk gelip önsözünün akıcılığıyla bir anda başlamış bulundum. Uzun zamandır insanı içine bu denli içine çeken bir önsöz okuduğumu hatırlamıyorum.
Kitabın önsözünde eski bir CIA ajanının kendi içindeki vicdan muhasebesi sonucu görevini bırakıp hayatını Güney Amerika'da geçirmeye başlaması anlatılıyor. Yazar, yaşamını Güney Amerika'daki devrimci hareketler ile ilgili eserler vererek sürdürmeye karar veriyor ve kitabın niçin yazıldığı bize açıklanmış oluyor.
Kitap, Bolivya'daki devrimci faaliyetleri ABD ve CIA'nın kontrgerilla ile engellemesi üzerine yoğunlaşmış. Dünya tarihinin hala daha en esrarengiz olaylarının yaşandığı bu devre için %100 bir doğru bir metin beklemek elbette ki imkansız lakin "meseleye bir de bu açıdan" bakmak isteyenler için faydalı bir eser olduğunu düşünüyorum. Yazarın bir istihbarat görevlisi olması belge, yer ve zaman bilgisi açısından eseri zengin kılsa da doğruluğu hakkında kesin bir şey diyemem.
Aslında kitabın metodolojik değerlendirmesini yapmaya gelmedim. Bu kitabın bana en çok dokunan kısmı bu değildi. Gizemi, esrarlı havası ve sayısız çatışmalarıyla ilgimi çeken Soğuk Savaş döneminin Güney Amerika'daki perdesinin atmosferini bana hissettirmesi yeterliydi ve kitap bunu başardı.
Dolayısıyla bu kitabı okuduğum için gayet mutluyum, herkese tavsiye ediyorum.
