Yalnız başına bırakılmış kırılgan bir benlik kırılgan olarak kalır.
Sadece ilaç ya da yüzeysel bir destek, bir başka insan tarafından anlaşılmış olma duygusunun yerini tutamaz.
“..aynasında kendine bakmaya çalışmakta ama birisi olduğuna kendini ikna etmeyi asla başaramamaktaydı. orada hiç kimsenin olmayabileceği korkusunu hiçbir zaman alt edememekteydi.”
Şizofreniyi bildik kalıplarla değil, yapılanlar yapılabilcek olanlarla işleyen cok güzel bir kitap... Hayatta bağımsız yaşayabilen şuurlu oldugu inanılan ama insanliktan nasibini almamıs kisiler öte yanda deli diye damgalanmış toplumdan soyutlanmış iş imkani sosyallesme imkani verilmeyen sözüm ona hastalar... Şizofreniyi öğrenmenin yanı sıra anlamak hissetmek adınada okunması gereken bi kitap.
Yazar, toplumsal bir sorun olan şizofreniye dair bilinmesi gerekenler ve tedavi sürecinde kaçırılmaması gereken aşamaları anlaşılır bir dille ele almış ve kendisine empatiyi yol edinmiş bir psikiyatristin şizofreninin doktorlar, hastalar, hasta yakınları ve topluma kabulü, anlaşılması ve sıradanlaştırılması için yapılmışlara ve daha yapılması gerekenlere değinen tavsiye mektubudur bence bu kitap. Sayfa sayısı sınırlı ama anlattıkları oldukça derin. Keyifli okumalar.