Hasan Malay

Hasan MalayÇağlar Boyu Kölelik author
Author
Translator
8.4/10
8 People
27
Reads
0
Likes
1,170
Views

Hasan Malay Quotes

You can find Hasan Malay quotes, Hasan Malay book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kitaptaki her cümle alıntı olacak şekilde saf
Gladyatör gruplarını kuran ve çalıştıran kişilere lanista adı verilmekteydi. Deneyimli gladyatörler hayli pahalı olduğundan, lanista'lar köle pazarlarına yöneliyor ve buralardan ucuz fiyatlara satın aldıkları güçlü kuvvetli köleleri gladyatör olarak eğitiyorlardı. Bu nedenle bazı lanista'ların, Akdeniz kıyılarına baskınlar yaparak adam kaçıran ve sonra köle tacirlerine satan korsanlarla yakın ilişkiler kurdukları bilinmektedir.
Spartaküs
Döğüş sanatının en ince noktalarını bilen bu güçlü kuvvetli gladyatör ordusu Roma için bir tehlike oluşturmağa başlamıştı. Gerçekten de, İ.Ö. 73 yılında Capua'daki gladyatör okulunda başlayan ve üç yıl kadar Spartacus ayaklanması Roma'nın varlığını tehdit edecek boyutlara varmıştı. Bu nedenle, gösteri gruplarındaki (familia gladiatoriae) köle sayısı İ.Ö. 65 yılından itibaren Senato tarafından saptanmağa başlanmış ve bir grupta en çok 300 gladyatör bulunabileceği kararlaştırılmıştı.
Reklam
Tüm köle satışları sırasında ayrıca bir sözleşme yapılır ve buraya kölenin tüm özellikleri yazılarak taraflara ve tanıklara imzalatılırdı. Alıcı, kölede önemli bir hastalık çıktığı takdirde bu sözleşmeyi geçersiz saydırabilmekteydi. Aslında, bir köle satışının hangi hastalıklar nedeniyle geçersiz sayılabileceği konusu Roma hukukunun en önemli sorunlarından biriydi.
Sayfa 45
İ.Ö. 73 yılında Capua kentindeki gladyatör okulunda başlatılan gladyatör isyanı giderek büyümüş ve üç yıl kadar süren büyük bir köle ayaklanmasına dönüşmüştü. Spartacus adındaki Trakyalı bir gladyatör (Thrax) olan zeki ve cesur birinin başlattığı ve yönettiği büyük ayaklanma, tarih boyunca, efendilerine başkaldıran köleler için bir örnek oluşturmuş ve birçok film ve romana konu olmuştur.Spartacus ayaklanması,Plutarkhos ve Appianos adındaki iki ünlü tarihçi tarafından ayrıntılı bir biçimde nakledilir.
Gladyatör döğüşlerinden önceki akşam, ertesi gün arenaya çıkacak gladyatörlere cena libera adı verilen bir akşam ziyafeti veriliyordu. Vatandaşlardan her isteyenin buraya gelerek, gladyatörleri topluca görmesi mümkündü. Aslında editor'ların reklam aracı olarak kullandıkları bu ziyafet, bir bakıma gladyatörlerin veda yemeği niteliğindeydi ve bu nedenle birçok antik yazar tarafından eleştirilmekteydi. Nitekim, birçok gladyatör, ertesi gün ölme olasılığına karşı, eş ve çocuklarını bu ziyafet sırasında bir arkadaşına emanet ediyordu.
Sayfa 28 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
İ.S. 2. ve 3. yüzyıllarda Roma imparatorluğunda yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle, birçok özgür insan gladyatörlüğe başlayarak yaşamını kazanmağa başlamıştı. Öte yandan, Septimus Severus devrinde (İ.S. 193-211) bazı gençler askerliklerini gladyatör okullarında yapıyorlardı. Bu arada bazı imparatorlar gösteriler sırasında ortaya büyük para ödülleri koyarak, özgür gençleri gladyatörlüğe özendirmek istiyorlardı. Nitekim, Romalı bazı seçkinlerin de gladyatörlüğe heveslendikleri bilinmektedir. Örneğin, imparator Commodus (İ.S. 180-192) bile gladyatör olarak döğüşmüştü. Öte yandan, bazı asil aile mensubu kadınların da gladyatör okullarına devam ettikleri, ancak Septimius Serverus devrinde kadınların döğüşmek üzere arenaya çıkmalarının yasaklandığı bilinir.
Sayfa 13 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dövüşleri büyük bir coşkuyla izleyen halk, kazanmasını istediği gladyatör lehine tezahürat yapar ve sık sık "iugula (gırtlağını kes!), verbera (gebert!), ure (yak!)" diye bağırırdı. Bir dövüş sonunda ya rakiplerden biri diğerini öldürür, ya da yenik düşen gladyatör sırtüstü uzanarak sol elini yukarı kaldırır ve böylece bağışlanmasını dilediğini belirtmiş olurdu. Ama ünlü gladyatörler böyle bir duruma düşmeyi kabullenmez ve dövüşü ölünceye kadar sürdürürlerdi. Bağışlanmasını dileyen bir gladyatörün öldürülüp öldürülmeyeceğine ilişkin karar verme yetkisi editor'undu. Ama halk, çok sevilen bir gladyatörün bağışlanması için missum ("bağışla"!) diye tezahüratta bulunmaktaysa, bu durumda karar seyirciler arasında bulunan imparatora kalırdı. Bu gibi durumlarda, imparatorun sağ elinin başparmağını yukarı kaldırması gladyatörün yaşamının bağışlanması, tersine bir hareketi ise onun ölümü demekti. İmparatorun başparmağını aşağı yöneltmesi durumunda,editor da aynı hareketi tekrarlar ve iugula ("gırtlağını kes!") diye bir komut verirdi.
Gladyatörlerin en çok değer verdikleri tanrı, savaşları yönettiğine inanılan Mars'tı. Bu nedenle, antik dünyada inşa edilmiş bulunan çoğu amphitheatrum, Yunanların Ares diye adlandırdıkları bu tanrıya ithaf edilmişti.
Sayfa 31 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
Gladyatörleri kuvvetlendirmek ve adalelerini geliştirmek üzere özel bir gıda rejimi uygulanmaktaydı. Bu rejimde en önemli yeri bakla ve arpa unundan yapılan yiyecekler ve sakatat ezmeleri almaktaydı. Bu arada çalışmalardan sonra gladyatörlere yaş üzümün bekletilmesinden elde edilen bir şurup içirilmekteydi.
Sayfa 14 - Arkeoloji ve Sanat YayınlarıKitabı okudu
İ.S. 1. yüzyılda Yahudilerin bir tarihini yazan Yahudi yazar Josephus, İ.S. 66-70 yılları arasında, Roma imparatoru Vespasianus devrinde yapılan Yahudi Savaşları sırasında 97.000 Yahudinin köle olarak satıldığını yazmaktadır. Daha sonraları, imparator Hadrianus döneminde güçlükle bastırılan bir Yahudi ayaklanmasından sonra çok sayıda Yahudi, Doğu’daki pazarlarda ve özellikle Gaza’da satılmış ve bu nedenle Gaza kenti Hadrianus’un köle pazarı olarak anılır olmuştu.
Sayfa 19
47 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.