"... Ne zaman birisinin sizin bütünlüğünüzü, onurunuzu, dürüstlüğünüzü, suçsuzluğunuzu ya da her neyse onu tanımasını isterseniz, hayali olan dünyada yaşıyorsunuzdur."
-Ian Craib, Psikanaliz Nedir, Say Yayınları, syf: 227
"Lacan bizi Freud'un başlangıçtaki fikirlerine geri götürür, ama bunu psikanalizi çağdaş Avrupa felsetesinin belli başlı temalarına bağlayan bir şekilde yapar ve Freud'un insanın durumunu basit anlayış biçimiyle uzlaşmayı reddeder. Gerçekten de o, bu anlayışı altta yatan anlamsız bir insan varoluşunu dikkate alana dek genişletir; bu, XX. yy. ın Varoluşçu filozoflarının mesajıdır."
-Ian Craib, Psikanaliz Nedir, Say Yayınları, syf: 230
Çok ilginç bir kitap. Aslında bir öz-eleştiri sayılabilir psikoloji-psikoterapi açısından. Çünkü günümüz terapi yöntemlerinin çoğunun duyguları yönetme ve hep olumlu duygular yönünde bir yaklaşım sergilediğini öne sürüyor. Olumsuz duygularımızı örten bir yapı içinde hareket edildiğini söylüyor. Bunun da acaba günümüz toplumsal sistemin tektipleştirmeye çalıştığı bireylere dolaylı olarak destekleyen bir yapı tehlikesi ortaya çıkıyor mu diye sorduruyor. İnsanların psikoterapiden beklentisi olumsuz duyguları bir kenera atıp sadece olumlu duygulara mı odaklanmak olmalı? Böyle bir durumda sağlıklı psikoljik gelişim gösterilebilir mi?
Ayrıntı yayınlarından çıkan baskıyı okudum. Güzel bir modernite ve psikoloji eleştirisi. Psikoloji bilgisi olanlar için okunması gereken bir kitap. Bazı bölümleri bir kaç kere okudum. Daha anlaşılır oldu
Empirizm, pozitivism ve rasyonalite gibi kavramlar arasındaki farklar ve benzerlikler oldukça iyi açıklanmış. Doğa bilimleri ve sosyal bilimler arasındaki ve sosyal bilimlerin kendi içerisindeki tartışmalar da yine aynı şekilde. Dikkat edilmesi gereken şey, kitabın dilinin alanla ilgili ilk okumalar için ağır kaçabileceği.