Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Ildefonso Falcones
Ildefonso Falcones Yorumları ve İncelemeleri
Ildefonso Falcones yorumları ve incelemelerini, Ildefonso Falcones kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Ildefonso Falcones puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
752 sayfalık bu eser, Orta Çağ'daki Soyluların kendilerine gördükleri tüm hakları Tanrı'ya, İsa'ya ve Kilise'ye bağlamaları ve Kilisenin bu davranışları onaylamasını, köle ticareti ve kendilerinden olmayanı kafir ve lanetli ilan etmelerini okurken, Barselona'nın en ücra köşesine yolculuk yaptırıp, ö dönemin karanlık sokaklarında nefesimi tutarak
İspanya Endülüs tarihini çok güzel bir hikaye ile birlikte bize aktaran bir roman.
Kitabı gereksiz uzatmalardan oluşturduğunu düşünsem de Yazarın o dönemi tarafsız bir şekilde kaleme almasını takdir ettim . Endülüs tarihini merak edenlere tavsiyemdir.
Acaba bir ben miyim bu eserin bu kadar çok uzatıldığını düşünen.Yerinde ve kısa kesmiş olsaydı evet güzel bir kitap ama konu dönüyor dolaşıyor Ve hep aynı yere geliyor.Şahsen beni okurken tüketti
İki Din
İki Kültür
İki Aşk
Tüm bunların ortasında Müslüman bir kadın ile ona tecavüz eden Hristiyan bir rahibin oğlu Hernando. Her iki toplum tarafından da kabul edilmeyen bir çocuk.
Yıl 1564,yer Granada Krallığı. Yıllar süren Hristiyan baskısının ardından Endülüs Müslümanları ayaklanır. Hristiyan bir babadan olması sebebiyle hem üvey babası hemde halkı tarafından dışlanan, hor görülen Hernando'yu aşkı ile halkının özgürlüğü için mücadele edeceği sıra dışı bir kader, onu hiçte beklemediği yollara ve olaylara sürükler.
Doğru ile yanlış, iyi ile kötü, aşk ve nefret, yıkılan hayaller ve yeniden filizlenen umutlar üzerine yazılan tarihi bir roman Fatıma'nın Eli.
Müslüman - Hristiyan çatışmasını anlatsa da kitap, bana göre zaman zaman insanın ne kadar ahlaki değerlerini yitirdiğini, zalimleşebildiğini açıkça okuyucunun gözü önüne sermiş yazar. Oldukça kalın bir kitap ve Müslümanlar, Türkler hakkında da hoş olmayan bölümler var kitapta, bu konulardan rahatsızlık duyabileceğiniz konusunda sizi baştan uyarayım.
"DENİZ KATEDRALİ" 750 sayfasını bir solukta okuduğum muhteşem bir Ortaçağ romanı. Ildefonso Falcones müthiş bir araştırmacı. .
Kilise ve soyluların halkın tüm haklarını gaspettiği, kadınların ne kadar değersiz olduğu, hele de şu "Braveheart" filminden aşina olduğumuz iğrenç "İlk Gece" uygulamasını Feodal beylerin kullanma şekli ve daha nice adaletsizliklerin vurgulandığı bu eserde tarihi gerçekleri de okuyoruz.
FATIMA’NIN ELİ || YORUM
Beğeneceğime dair içimde hiç şüphe bulunmayan kitapları sevmediğimde yaşadığım hayal kırıklığını tarif edemem sanırım. Sadece sevmemekle kalsaydım yine iyi, yazara ve yazdıkları satırlara öyle kızgınım ki kitabı bitiremedim bile. 944 sayfalık bu koca kitabın sadece 250 sayfasını okuyup ruhen beni çok huzursuz ettiği ve rahatsızlık verdiği için
Fatıma'nın Eli
Bir tavsiye üzerine alıp okumuş olduğum bu uzun soluklu roman hakkında söze nereden ve ne şekilde başlasam diye onlarca kez düşündüm.
İnsanların inandığı şeylere karşı vermiş oldukları yaşam mücadeleleri, baş kahraman Hernando'nun her ne olursa olsun yılmadan, her şeyi kaybetme olasılığına rağmen, acıların onu kamçılaması, sevdiği herkesi birer birer kaybetmesi, tutku ve aşk... Romanı bir solukta okutan yazarın kaleminden dökülenler...
Yazarın o dönemin İspanyası'nda asla sona ermeyen iki din anlaşmazlığını da tarafsız bir tutumla sergilemiş olması takdir edilmeyecek gibi değildi. Karakterleri benimsemiş biri olarak; yaşadıkları acıyı, ızdırabı, sevinci, mutluluğu, tutkularını sanki o dönemde yaşayan birisi gibi çok derinden hissettim. Yemek yeme alışkanlıklarından tutun da dönemin baş gösteren eserlerini, ibadethanelerinde geçen diyalogları, yeri geldiğinde gecenin sessizliğiyle köşeye çekilen çiftlerin neler konuştuğunu yazarın ustaca kaleme almasıyla fikir sahibi olabiliyorsunuz. Bir tarihi roman olarak da ele alınabilecek bu eser zaman zaman tozlu raflardan alınmalı, altı çizilen yerleri varsa muhakkak dile gelmeli, getirilmeli.
Öylesine masum, dirayetli ve inançlısın ki Hernando... Hayatın tüm güzellikleri seninle olsun. Unutmadan Miguel... En çok da senin gönlün şen olsun. Kerim, Hamid ve inançları pahasına hayatından vazgeçmiş daha nice insan... Henüz okumamış ve okuyacaklara diyeceğim empati kuramadan bir sayfa bile atlayamayacak olmalarıdır.
Keyifli okumalar.
dizi uyarlama
dizi uyarlaması müthiş akıcıydı 2 günde 8 bölüm su gibiydi hafta sonu sıkışmadan sıkılmadan din gibi acıklı olayları barındıran hikayesi sular seller gibi eriyip gitti şiddetle tavsiye ederim merak unsuru çok diri tutulmuştu
Tarih romanlar, geçmişte olayların nasıl olduğunu ve şimdi yaşamanın imkansız olduğuna inandığımız bazı eylemlerin arkasında hangi saiklerin olduğunu bilmek istemek için her zaman bir entrika duygusunu besler.
Bu fedakarlık ve acı dolu bir hikayedir, Arnau'nun hikayesini ve tüm yaşam yolculuğunu anlatıyor. Ne zaman bir kitap okusam içinde yer alan değerleri öne çıkarmayı severim ve burada şüphesiz aşk, dostluk ve sevdiklerine sadakat, bir şeye inanma ve ona ömür boyu sarılma inancı hakimdir.
Barselona ve Katalonya'nın tarihi ve topografyası olay örgüsü için çok geniş ve ilginç bir arka plan oluşturuyor. Yazar bir olaya odaklanıyor: Santa Maria del Mar adlı katedralin çalışmaları ve inşası. Bu, çevresinde her şeyin nasıl değiştiğini görmemizi sağlıyor: kilise büyüyor, işçiler yaşlanıyor ve ölüyor, Katalonya savaşlara giriyor ve çıkıyor, Barselona yabancıları hoş karşılar ve reddeder: Yahudiler, Müslümanlar...
Gerçek şu ki, kitap bana o büyük ve ünlü bölgenin ve şehrin tarihi hakkında çok şey öğretti ve aynı zamanda beni her ikisi hakkında daha fazla okumaya ve öğrenmeye teşvik etti. İspanyol Filolojisi (ve İngiliz) okudum ve İspanya tarihi dersleri aldım. Ne yazık ki, öğrendiğimiz her şey çoğunlukla Kastilya ve Aragon'dan bahsediyordu ve Isabel la Católica ve kocası Fernando'nun zamanlarından başladık... Bu yüzden, Deniz katedrali’n sayesinde, sevdiğim ve hayran olduğum ülkenin tarihi hakkında daha fazlasını öğrenmek için harika bir fırsatım oldu.
Ortaçağ, Katalonya Prensliği...
Derebeyinden kaçan Bernat Estanyol ve oğlu Arnau Estanyol'un hikayesi...
Roman 14.yüzyıldaki derebeylerin ve soyluların halka,çiftçilere,kadınlara karşı zorbalıklarını,değerlerini yitirmiş din adamlarını, kilise ve kralın buna sessiz kalmasını,acımasız engizisyon mahkemelerini bunun yanında da Santa Maria del Mar kilisesinin yapımını anlatıyor.
Tarihsel kurgusu,tasvirleri güzel,okunabilir fakat roman çok fazla uzun tutulmuş gibi.Yine de tarihi romanları seviyorsanız tavsiye ederim,pişman olmazsınız.
Son zamanlarda okuduğum en iyi tarihi kurgu romanıydı. Hernando öyle bir karakter ki etten kemikten karşında dikiliyor. İyi ve kötü kararlarıyla bir insan ama inançlarına sıkıca bağlı bir karakter Hernando. O ve onun hayatı beni büyüledi açıkçası. İlk D&R da görmüştüm kitabı ve çok pahalı diye almamıştım ama aklım hep kitapta kalmıştı. Çünkü kitabı görür görmez kapağı beni etkilemiş ve kitapla ilgili o an orada araştırma yapmaya sevk etmişti. Ve nihayetinde kitabı oldukça uygun bir fiyata KİTAPYURDUNDAN aldım. İyikide almışım.
Konusuna gelince, İspanyada Endülüs Emevi devletinin yıkılmasının ardından orada kalan Müslümanların ve Hristiyanların arasında geçenleri Hernando'nun hayatı üzerinden konu alır. Çok fazla içerikle bilgi vermek istemiyorum ama yazarın kesinlikle tarafsızlığına inanıyorum yazarken. Eminim bir ikinci ILDEFONSO FALCONES kitabı alınıp okunacaktır :D
HERKESE KEYİFLİ VE MUTLU OKUMALAR. İYİ HAFTA SONLARI.
Kitap oldukça uzun fakat sıkmayan güzel bir hikayeyle kurgulanmış.
16 .yy Endülüs'ünde iki din arasında kalan Müslüman bir gencin savaşlar inanç ve aşkla örülmüş muhteşem hikayesi...
Endülüs müslümanları olan moriskolar ile İspanyol hristyanlarin çatışmalarını , iyiyi kötüyü aşkı ve nefreti tarihi detaylar ve etkileyici karakterlerle anlatan harika bir kitap "Ölüm uzun bir bekleyiştir"...
·
Puan vermedi
İspanyol yazar Ildefonso Falcones’ in ilk kitabı olan “La Catedral del Mar” 2006 yılında yayınlanmış ve 2007 yılında İspanya’da en çok okunan kitap olmuştur. Kitapta olay örgüsü 14. Yüzyılda Katalonya Prensliği’nde günümüzde bile hala ihtişamını koruyan Barselona'nın Santa Maria del Mar kilisesinin inşaatında geçiyor. Yazarımız kıtlık, veba ve yasak aşk ekseninde bir yanda kilisenin yükselişini hafızalarımızda canlandırırken bir yandan da Ortaçağda henüz siyasi birliklerini tamamlayamamış Avrupa devletlerinde feodalite(derebeylik) rejimlerinin ve soyluların halka karşı zorbalıklarının yanı sıra değerlerini yitirmiş din adamlarının ve Engizisyon mahkemelerinin acımasız kararlarını gözler önüne seriyor.
Deniz Katedrali, 751 sayfalık bir solukta okunabilecek olağanüstü akıcılıkta bir kurgu gibi görünse de aslında sadece bir kurgudan ibaret değil çünkü kitabın sonunda yazarımız kitapta geçen kişilerin ve olayların bir kısmının gerçek bir kısmının da kurgu olduğunu belirtmiş. Bu da aslında yazarın derin bir araştırmadan sonra kalemi eline aldığını gösteriyor.
Tarihin tozlu sayfalarını karıştırmak ve karanlık sokaklarında gezintiye çıkmak isteyen tarih severlere şiddetle tavsiye edilir.
Kitabı birçok kere bırakmak istedim. Sebebi de Türklere, Osmanlı'ya ve her defasında Müslümanlara dair yapılan ithamlar beni çıldırma noktasına getirdi. Buna rağmen kitapta anlatılanlar beni gerçekten etkiledi. Tarihe olan merakım sayesinde kitabı bitirdim.
Kitaptan bahsedecek olursak;
İki din ve iki aşk arasında kalan Hernando' nun başrolü oynadığı romanımız İspanya'da geçiyor. 16. yy da İspanya'da yaşayan Müslümanlar (morisko), o dönemde -çoğu ülkede olduğu gibi- dinlerini özgürce yaşayamıyorlar ve din değiştirmeye zorlanıyorlar. Hatta şarap içmeye, domuz eti yemeye, kilisede pazar ayinlerine katılmaya zorlanıyorlar. İtiraz edenler Engizisyon Mahkemelerin 'de yargılanıyor, türlü cezalara ve hatta ölüme çarptırılıyorlar.
Kendi topraklarında bu eziyeti yaşayan Müslümanlar, bir şekilde örgütlenip başkaldırıyorlar. Tabi ki tarihin hiç bir sahnesinde Müslümanlar hakettiklerini kazanamadıkları gibi, burda da başarısız oluyorlar ve sürgüne gönderiliyorlar.
Kitabı okumanızı tavsiye ederim -milliyetçilik damarınız kabaracak bunu göze alın- çünkü tarihin tozlu sayfalarında kalmış bu olayı, Moriskoların çektikleri eziyetleri bilmeniz gerekir.