Facebook'ta 3 sene boyunca yalnızca akrabalarına ve ilkokul arkadaşlarına şakalar yazdıktan sonra bir arkadaşının "Twitter'a gelsene ne işin var Facebook'ta, burası tam sana göre!" demesiyle ekim 2009'da Twitter'a üye oldu. Burada yazdıklarıyla 3 sene içinde 100.000'e yakın insana ulaşma şansını yakaladı. Akabinde bir de blog'um olsun dedi, hikâyelerini paylaştı. Sonra şansını kâğıt üzerinde denemeye karar verdi. 2012 başında Bir Alex Değilim adlı ilk kitabı yayımlandı. Hikâyelerini yazmaya devam etti. Şimdi de "Olsa Dükkân Senin" ile macerasına devam ediyor.
Kibir, insanın virüsüdür. Bir kere girdi mi iflah olmaz insan, yayılır vücutta, bir süre sonra da insanı eritir bitirir, kendisini ve etrafını mutsuz eder.
“Halısaha çok basit ve ilkel bir mecradır, erkeklerin haftada bir öküz gibi koşup, eşek gibi ter akıttığı, on dakikada bir oyunu durdurup birbirlerinin sülalesine sövdüğü, birbirlerine tekme tokat daldıkları bir arenadır.”
Lisedeyken okuduğum bir kitaptı. Dizüstü edebiyatta en sevdiğim yazar. Eğlenmek için okuyabileceğiniz bir kitap. Yaşadığı kötü olayları mizahi bakış açısıyla anlatarak trajikomik durumlar yaratıyor. 3 kitabını okumuştum
Son zamanlarda okuduğum en keyifli kitaplardan biri. Yıllar önce yine bir İstiklal Akarsu kitabı okumuştum onu da beğendiğimi hatırlıyorum. Çerez misali es vermek için okunabilir. Beni güldürdü, tavsiye ederim.
Lisedeyken okuduğum bir kitaptı. Dizüstü edebiyatta en sevdiğim yazar. Eğlenmek için okuyabileceğiniz bir kitap. Yaşadığı kötü olayları mizahi bakış açısıyla anlatarak trajikomik durumlar yaratıyor. 3 kitabını okumuştum