Jacqueline Jill "Jackie" Collins (4 Ekim 1937 - 19 Eylül 2015), İngiliz kadın aşk romanı yazarı. İngiltere doğumlu yazarın kitapları 40 yılı aşan kariyerinde 40 ülkede 500 milyondan fazla sattı. Evli Âşıklar ve Çoşkunun Bedeli gibi aşk romanları Türkçeye de çevrilmiştir.
Çok satan aşk romanlarıyla tanınan Collins'in meme kanseri tedavisi gördüğü Los Angeles'ta 77 yaşında öldü.
İngiliz aktris Joan Collins'in kardeşidir.
Bence kitabın adı "Evli Aşıklar" yerine "Platonik Aşıklar" olmalıymış. Nedenini yorumun sonunda söyleyeceğim ki, SPOİLER istemeyenler okumasın.
Kitabı Amazon'dan hem fiyatı uygun olduğu için hem de dikkatimi çektiği için almıştım. Sevmedim diyemem. Yazarın dili oldukça akıcı ve güzeldi. Hollywood'da zengin ve ünlülerin yozlaşmış hayatlarından kesitlerle doluydu. Ana karakterler Cameron ve Ryan'ı sevdim. İkisi de evliliklerinde aradığını bulamamış, biri kocasından diğeri karısından farklı şekillerde şiddet görmüş iki kayıp ruhtu bana göre.
Diğer karakterler ve özellikle Anya'nın hayatının geçtiği yerler fazlasıyla hassas ve acıydı.
Şimdi hazırsanız SPOLİER kısmına geliyorum. Kitabın son sayfasına kadar esas kız ve esas oğlan birbirlerine kavuşamadı :(
Evet, doğru duydunuz. Kitabın ilk yüz sayfasından sonra karşılaşan sonra da her karşılaşmalarında birbirlerine anca ciğerci kedisi gibi bakmakla yetinen ikili etrafından dönen olaylardan bir türlü birbirlerine ulaşamadılar. İkilinin eşleriyle olan sorunlarının çözülmesi (boşanma) ve sonrasında geçen 18 ayın ardından ancak bie film galasında buluştular :(
Böyle de olmaz ki ama... Biz onların mutluluğunu okuyamadan kitap bitiverdi. Hani etkileşim, hani aşıklar? Aldatma olmaması güzel ama aralarında hiç bir şey de geçmedi ki yahu. Kızı başkası götürdü, adam baktı durdu sadece. Bu nasıl iştir anlamadım O yüzden puanımı düşürdüm. Yoksa kitap hiç fena değildi.
Evli AşıklarJackie Collins · Artemis Yayınları · 200942 okunma
Kitaptan çıkarımlarıma göre 1970’lerin İngiltere’sinde ultra zengin sosyetesine girmenin şartları:
1. Evli misiniz? Lanet olsun dostum, bir kişiyle hayat mı geçer! Ara sıra kaçamaklar yapmak en iyisidir. Aman eşinize çaktırmayın yeter.
2. Eşiniz sizinle ilgilenmiyor mu? O zaman sokakta gördüğünüz ilk kişiyle yatmak sizin en doğal hakkınız.
Yazar bu kitabında 70'lerin Hollywood'unu çarpıcı bir şekilde gözler önüne sermiş. Sırf ünlü olma umuduyla aktörlerle yatmaya çalışan genç kızları, sapkın yönetmenleri, kafayı yemiş hayranları ve daha nicesini çok iyi göstermiş yazar. Bu Hollywood'da ahlak falan kalmamış. Tüm pislik var arkadaş. Sırf bir kadın aktör çıplak sahnelerle ilgili madde koymadı diye sözleşmeye, filmde bu tarz sahnelerde oynatılmaya zorlanıyor. Tabi hoş sanat(!) için de soyunmayı reddedeni de pek çıkmıyor. Kitaptaki neredeyse tüm ilişkiler yapmacıklıktan ibaret. Hatta bir aktörün de bu yapmacıklıklar bir süre sonra canını sıkmaya başlıyor. Çünkü birlikte olduğu kızlar hiçbir zaman onu dinlemiyor. Bu aktör sayesinde bir filmde oynayabilir miyiz onun derdindeler. Yani güzel ama kafaları bomboş kadınlarla takılmak bir aktörün bile canına tak edebiliyor sonunda. Bu Hollywood saçmalıktan öte bir şey değil kısaca. Az edep yahu! En üzüldüğüm şey de bu boş beyinli insanların paraları götürürken dünyanın öbür tarafında insanların açlıktan ölmesi.
Biraz da kitabın özelliklerinden bahsedeyim. Kitap akıcı ve yalın bir dille yazılmış. Okuturken insanı yormuyor. Bu yazarın okuduğum ikinci kitabı ve yazar ilk kitapta da benzer ünlülerden bahsediyordu. Yani sadece iki kitabını okuyarak bile yazarın kendini tekrar ettiğini anladım. Bu yazardan bir kitap okumak istiyorsanız ve de Hollywood'un nasıl bir yer olduğunu ayrıntılı bir şekilde görmek istiyorsanız bu kitap tam size göre, alın ve okuyun. Tabi kitabı bulabilirseniz. Sağolsun Akkılıç Kütüphanesine bu tarz zor bulunan kitapları kolaylıkla bulabiliyorum.