Karanlıkta nazik mırıltılarını dinlerken varlığının bana iyi geldiğini hissettim. Bir bakıma bana arkadaş olmuştu, ki bu son zamanlarda çok sahip olmadığım bir şeydi.
Bir yerlerde meşhur bir alıntı okumuştum. Yaşadığımız her günün bize sunulan ikinci bir şans olduğunu söylüyordu. Bunu değerlendirmek elimizdeydi aslında ancak çoğunlukla yapmıyorduk.
"Birkaç gün içinde sağlığımda ve genel olarak hayatımda yaşanan değişim muazzamdı. Sanki biri perdeleri kaldırmış ve hayatıma bir miktar günışığı sokmuştu."
Beni insanlaştırmıştı. Özellikle de o kadar insanlardan uzaklaştıktan sonra.
Bazı yönlerden bana kimliğimi geri veriyordu; yeniden bir birey oluyordum.
Bir yerlerde meşhur bir alıntı okumuştum. Yaşadığımız her günün bize sunulan ikinci bir şans olduğunu söylüyordu. Bunu değerlendirmek elimizdeydi aslında, ancak çoğunlukla yapmıyorduk.
Çalıştığımı anlamıyorlar. Aslında hayatımı kazanmaya çalışıyorum. Sırf takım elbise giymediğim, kravat takmadığım, evrak çantası veya bilgisayar taşımadığım ve maaş bordrom ya da vergi karnem olmadığı için asalak olduğumu düşünemezsiniz.
Bob geceyi atlatmak için uyuşturucuya değil, sadece bir arkadaşa ihtiyaç duydu : yani bana. O anda benim de ihtiyacım olan tek şeyin bu olduğunu anladım. Sadece Bob'a ihtiyacım vardı. Yalnız bu akşam değil, bana hayatında bulunma ayrıcalığını sunduğu her an.
En son geçenlerde bir akşam yanıma geldi ve, "Onun için sana bin pound veririm," dedi.
"Çocukların var mı?" diye sordum.
Dili dolaştı. "E evet, aslına bakarsan var," dedi.
"Var demek. Peki, en küçük çocuğun için ne kadar istersin?"
"Neden bahsediyorsun sen?"
"En küçük çocuğun için ne kadar istersin?"
"Bununla en ufak bir ilgisi olduğuna...”
Sözünü yarıda kestim.
"Aslına bakarsan bence çok alakası var. Bence Bob benim çocuğum, benim bebeğim. Senin kalkıp bana satıp satmayacağımı sorman, benim sana en küçük çocuğun için ne kadar istersin dememle tam olarak aynı şey."
Öfkeyle çekip gitti. Onu bir daha görmedim.
"Bir yerlerde meşhur bir alıntı okumuştum. Yaşadığımız her günün bize sunulan ikinci bir şans olduğunu söylüyordu. Bunu değerlendirmek elimizdeydi aslında, ancak çoğunlukla yapmıyorduk."
Benim inancım, her dinden ve felsefeden biraz almamız gerektiği üzerine kurulu. Budist olmamama rağmen, bilhassa Budist felsefesini seviyorum. Sana etrafında hayatını şekillendirebileceğin çok iyi bir temel sunuyor. Örneğin 'karma'ya, yani ne ekersen onu biçersin fikrine kesinlikle inanıyorum. Bob 'un sıkıntılı hayatımın bir noktasında yaptığım iyi bir şey için verilen bir ödül olup olmadığını merak ediyordum.Bazen Bob ve benim bir önceki hayatımızda birbirimizi tanıyıp tanımadığımızı düşünüyorum.