Jean Vercoutter

Jean VercoutterEski Mısır author
Author
7.5/10
10 People
48
Reads
3
Likes
1,321
Views

Jean Vercoutter Quotes

You can find Jean Vercoutter quotes, Jean Vercoutter book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Son şölenlerinde söyledikleri aydınlık şiirler...
"Gövdeler her zaman ölürler ve yeni nesiller onların yerini alırlar.Güneş sabah doğar, sonra batıdan batar, erkekler döl verir, kadınlar doğururlar ve ciğerler cömertçe soluk alırlar. Sonra gün sona erer ve onların çocukları çoktan mezardadırlar...Ben bu zamanlar bilgelerin konuşmalarını duymuştum.Onların yaşadıkları yerlere ne oldu? Duvarları yıkıldı, evleri sanki hiç yaşamamış gibi artık yoklar. Hiç kimse nasıl olduğunu anlatmak için gittikleri yerden geri gelmiyor...Ölüm gününe kadar dünyada neden zevk alıyorsan yap, çünkü ölüm tanrısı ağlayıp sızlamaları duymaz ve çığlıklar öbür dünyadan hiç kimseyi kurtarmaz.Günü neşe içinde geçir. Elbette, hiç kimse zenginliklerini beraberinde götüremez. Elbette,oraya giden hiç kimse geri dönemez."
Sayfa 118Kitabı okudu
Son söz
Ölüm gününe kadar dünyada neden zevk alıyorsan yap, çünkü ölüm tanrısı ağlayıp sızlamalari duymaz ve çığlıklar öbür dünyadan hiç kimseyi kurtarmaz . Günü neşe içinde geçir . Elbette hiç kimse zenginliklerini beraberinde götüremez. Elbette oraya giden hiç kimse geri dönemez.
Sayfa 113 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
M.S. IV. yüzyılda Bizans İmparatorluğu'nda Hıristiyanlık ağır bastı. 391'de İmparator I. Theodosius, imparatorluktaki tüm pagan tapınakların kapatıldığını duyurdu. Mısır'da ülkenin eski tanrı ve tanrıçalarına tapanların sayısı herhalde fazla değildi, ama tapınakların kapatılması beklenmedik bir başka sonuca yol açtı: O çağa dek yaşayan hiyegrolif birdenbire anlaşılırlığını yitirdi.
Sayfa 13 - 1. baskı - Haziran 2003
Birçok mumya çalınmış, parçalanmış, ezilmiş ve toz haline getirilmişti, çünkü XVIII. yüzyıl sonuna kadar her derde deva bir ilaç olarak kabul ediliyorlardı.
Sayfa 24 - 1. baskı - Haziran 2003
Mezopotamyada hekimler "suyu tanıyan kimse"olarak bilinirdi.
Gerçek olan dış etkilenmeler, istilalar, yabancı akımlar olmasına rağmen hiçbir zaman tüm bunların Mısır uygarlığının asıl karakterini bozmaya ve değiştirmeye yeterli olmadıklarıdır... Hyksos istilasından sonra değişmeden günümüze gelmiştir. Devam ettiği sûre göz önüne alınırsa bu süreklilik dikkat çekicidir ve bunun en önemli sebeplerinden biri Mısır uygarlığının sıkı sıkıya coğrafi bir koşula, Nil vadisine bağlı olmasıdır.
Reklam
Maat Anlayışı
Eski Mısır’da insanların birbirleri ile etkileşimlerinde ve tanrılarla olan ilişkilerinde belirleyici olan Maat anlayışı, inananlara erdemli bir yaşantının yolunu da göstermekteydi. Erdem ahlakına dair yazılı en eski metinlerinin oluşturulduğu Eski Mısır’da bin yıllar boyunca kabul gören Maat anlayışı, ideal insanı tarif etmekteydi. Eski Mısır’da
Hiç kimse nasıl olduğunu anlatmak için gittiği yerden geri gelmiyor...
Sayfa 118
Hippokrat yüksek yerlerin insanlarını uzun,cesur ve yumuşak huylu,susuz ve kapalı bölgelerin insanlarını sinirli,soğuk ve dikkafalı olarak ayırt etmişti.
Bir Mısır halk masalına göre Thout,askerlerini küplerin içine gizleyerek Yafa kentini ele geçirmişti. Arap masalı Ali Baba ve Kırk Haramiler'in kökeninde hiç kuşkusuz bu öykü vardır.
Reklam
Başlangıçta Büyük Piramit'in üstünde, tek bir granit veya bazalt blokundan yapılma bir "küçük piramit" vardı. Buna taban görevi gören platformdaki taş blokların üstüne seyyahlar ce turistler isimlerini kazımıştır.
Bedevi İsyanı..
"Fakirler malların sahibi durumuna geldiler, ki onlar bir çift sandalet bile alamazlardı, oysa şimdi hazinelerin sahibidirler..
Snefru'nun üç halefi Keops, Kefren ve Mikerinos hakkında bilgi sahibi olmak için herhalde verilmeyecek şey yoktur. Gerçi büyük piramitler seleflerinden daha az tanınmaktadır. Yunanlılar, onlardan sonra Çağdaşlar bu firavunları, angaryalarıyla Mısır halkını ezen tiranlar olarak görmekteydiler. G. Posener, bu geleneğin Mısır'da Birinci Ara Dönemde yayılmaya başlayan, antimonarşist eğilimler taşıyan edebiyattan kaynaklandığını göstermiştir. Aslında bu kralların gömütle ilgili kültleri, sevilmeyen krallara pek uymayacak şekilde, Makedonya istilasına kadar aralıksız devam etmiştir.
Bugün İngilizlerin kurduğu baraj yüzünden, su bir daha "cezri"olmayacak bir" met" gibi yükseldi; neredeyse küçük bir deniz denilebilecek bu göl, nehrin mendereslerin yerini aldı ve kutsal adacıkları yuttu. Orada, tapınaklar, sütun dizileri ve heykellerle yüklü bir tepenin başında, bin yıllardır tahtında oturan İsis Tapınağı, hâlâ tek başına yarı beline kadar suyun dışında duruyor, ama yakında o da boğulacak.
Sayfa 144Kitabı okudu
Mühendis Lebas yapılan tüm manevraları kendi gözleriyle izliyordu. Devasa kütleyi kaldıran halatlar kopacak gibi gerilmişken, o dikilitaşın hemen altında duruyordu; birinde bile yanılmış olsaydı, düşen taş onu oracıkta öldürürdü. Zaten kişisel bir onursuzluk olarak kabul edeceğim böyle bir kazanın ardından yaşamak istemezdim, diyordu. Ama söylentilere göre, basit bir işçinin zekası olmasa, halatların kopması kaçınılmazdı; halatların uğursuz gıcırdamasını duyan bu adam onları ıslatmayı akıl etmiş, böylelikle direnci artan halatlar sürtünmenin tesiriyle alev almaktan kurtulmuştu.
Sayfa 144Kitabı okudu
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.