"Senden başka kimsenin yürüyemeyeceği bir yol vardır. Onun nereye gittiğini sorma; düş yola. Ne demişler: 'Bir insan asla, yolun kendisini nereye götüreceğini bilmediği zamanki kadar yükselemez.' "
Tanımakta zorlanırız; kendi içimizde sır doluyuz ve dolayısıyla kim olduğumuzu başkalarına anlatmayı ya da uygun bulduğumuz sebeplerle beğenilmeyi başaramayız.
İçimize atıp bastırdığımız kaygı yalnızca yaşamın son bulacağı o özel anla ilgil değildir. Yaşlanacağımız, sağlığımızı kaybedeceğimiz, derimizin buruşacağı ve bedenimizin zayıf düşeceği gerçeğiyle ilgilidir. An içinde hayat hızla geçip gider, geriye dönüp baktığımızda su gibi akıp gitmiş görünür. Yirmi yaşındaki birine, yedi yaşındayken harcadığı binlerce saat neredeyse hiç yaşanmamış gibi gelebilir. Elli yaşındaki birine de yirmilerinde geçirdiği onca sene kısacık bir an gibi görünebilir. Garip ama son derece anlamlı bir gerçekle yüz yüzeyiz: Bugün gözümüzde o kadar büyüttüğümz sorunlar, uzadıkça uzayan günler, yoğunluk ya da rehavet içinde geçen saatler, hepsi sonunda uzak bir geçmişin zar zor hatırlanan anlık detayları haline gelecek.
❝Senden başka kimsenin yürüyemeyeceği bir yol vardır. Onun nereye gittiğini sorma; düş yola. Ne demişler: 'Bir insan asla, yolun kendisini nereye götüreceğini bilmediği zamanki kadar yükselemez'.❞
☆☆☆
Kitap 9 bölümden oluşan bazı aforizmaları düşündüren hayatı sorgulatan bir kitap. Filozof, şair ve kültür eleştirmeni olan Nietzsche bir çok yeni fikirler ortaya çıkaran kişilere de esin kaynağı olmuştur. Anlam vermeye çalışmak için kitap çok dingin bir zaman içerisinde okunmalıdır. Bireysel olmanın yaratıcılığını, tarihin yol göstericiliğini, bazı çatışmaların çok da kötüye giden bir ayrım olmadığını, özgürlüğün ayrılık da içerdiğini, bazen sıkı sıkıya bağlı olduğumuz fikirlerin nasıl değişebildiğini bize büyük bir bilgelikle önümüze koyup düşünmemizi sağlıyor. Sürüden ayrılıp bireysel düşüncenin tadına varıp onun fikirleri arasında dolaşmak çok keyifliydi. Tavsiye ederim.
Müthiş. Tek kelimeyle müthiş. Daha yarısına bile gelmedim ama bayıldım. Bitirdiğimde blogda yazı paylaşacağım kitap hakkında. Kitabı fotoğraflarken inanılmaz bir zevk alacağıma eminim.:)
GÜNCELLEME
Kitabı okudum bitirdim. İçindeki resimlere tek tek ba yıl don. Sonları baya sıktı beni ama başları o kadar akıcı ve resimlere doya doya bakarak geçtiği için o sıkıcılığa katlanabildim. Bloğumda kitabın ayrıntılı incelemesi mevcut, hepinizi bekliyorum :)) demetkarahan.com/ana-sayfa/terap...
Ben cok begendim sanata ilgim yok diyebilirsiniz. çöp adam bile çizemeyen ama 62 den tavşan yapabilen, herhangi bir enstrüman çalamasa da ıslık çalabilen, sesinin yankı yaptığı her yerde luciano pavorotti kesilen, kostak kostak hüdayda oynayamasa da parmak şıklatabilen herkesin sanata ilgisi var demektir. Kesinlikle okumalısınız.