16. yüzyılda bazı cahil insanlar, bilimsel gelişmelerin Tanrıya olan inancı zayıflattığını düşünüp bu gelişmelere karşı çıkmıştı. Bugün ise aynı insanlar Tanrıya olan inancın bilimsel gelişmeler sonrası gereksiz olduğunu düşünerek yaratıcıya karşı çıkıyorlar. Bu ikisi, ne ikonik bir durum!
İnsan zekası sonuç itibariyle varlığını ya aklı olmayan bir maddeye ya da bir yaratıcıya borçludur. Bazı insanların ikinci yerine birinci varsayımı tercih etme sebeplerinin zekaları olduğunu ileri sürmeleri epey gülünç doğrusu.
16. yy da bazı cahil insanlar, bilimsel gelişmelerin Tanrıya olan inancı zayıflattığını düşünüp bu gelişmelere karşı çıkmıştı. Bugün ise aynı insanlar Tanrıya olan inancın bilimsel gelişmeler sonrası gereksiz olduğunu düşünerek Yaratıcıya karşı çıkıyorlar. Bu ikisi de ne ironik durum...
İnsan zekası sonuç itibariyle varlığını ya aklı olmayan bir maddeye, ya da bir yaratıcıya borçludur. Bazı insanların ikinci yerine birinci varsayımı tercih etme sebeplerinin zekaları olduğunu ileri sürmeleri epey gülünç doğrusu .