“Despotizm bir iktidar biçimidir.” (S:264)
“Despotlar ayaklarının altına kırmızı halılar serilerek, merasim kıtaları tarafından karşılanarak, çelenk koyma seremonileri düzenlenerek, iki ulus arasındaki kardeşliğin övüldüğü nutuklar çekilerek, iki taraflı ticaret ve yatırım anlaşmalarının imzalandığı törenler yapılarak ve şaşalı resmî yemekler verilerek ağırlanır.” (S:266)
Bu kitapla ilgili bir şeyler söyleyebilecek donanımda değilim. Bilgimin bilince çıkması için çok daha fazla okumam, çalışmam, araştırmam gerektiğinin farkında olarak kitabın bende bıraktığı hissi yazmak istiyorum sadece.
Okunması zor, sindirilmesi daha da zor olan, muhtemelen kulağımıza çalınmış bir kaç konunun özüne inerek sarsıcı, aynı zamanda derinlikli bir anlatımla, akıcı bir üslupla kaleme alınmış olan bu kitabın mutlaka okunması, okutulması düşüncesindeyim.
Despotizmden beslenen, onunla flörtleşen demokrasiye de kendimce “despokrasi” adını veriyorum. Zira bugün yaşadığımız şey tam olarak budur.
Mutlaka okuyun, okutun.