Stanford Üniversitesi’nde profesör olarak görev yapan Perry, mantık, metafizik, dil felsefesi ve zihin felsefesi alanlarında çalışmalar yürütmektedir. Perry’nin bu kitapta yer alan “Structured Procrastination”
(Sistematik Erteleme) adlı makalesi 2011 yılında Nobel Ödülü’nün bir parodisi olan “Ig Nobel Edebiyat Ödülü”nü almıştır.
Kitabın arka kapağında şöyle yazıyor:
"Siz de teslim tarihleriyle arası iyi olmayan, hemen işe koyulmak yerine kaytarmayı seçen, faturaları ödemek yerine internette gezinen veya önemli işler dururken sürekli başka şeyler icat eden biriyseniz, bu kitap hayatınızı değiştirebilir..."
Yukarıda bahsedilen kişilerden biri sanırım ben oluyorum. Yazar insanları ikiye ayırmış; sistematik erteleyiciler ve mükemmel iş bitiriciler.
Kitap; bu kitabı bitirdiğinizde bundan sonra hiç bir şeyi ertelemeyeceksiniz ve hayatınız sanki bir sihirli değnek değmiş gibi düzene girecek diye bir iddiada bulunmuyor. Hatta sadece bazen bazı insanlar sürekli bir şeyleri ertelediklerinden dolayı huzursuz oluyorlarsa olmasınlar, bunlar olabilecek şeyler diyor ve okuru rahatlatmaya çalışıyor. Bu yüzden arka kapak yazısı yanlış.
Kitabın son bölümünde, bu erteleme zaafından kurtulmak isteyenler için kısaca bir kaç öneri sunmuş.
Kitap; tembel, uyuşuk, üşengeç, rahatına düşkün, sürekli erteleyen, işlerini son anda yarım yamalak bitiren insanların vicdanlarını rahatlamaya çalışmış sadece.
Çok da önemli değilmiş, almasaydım da bunun yerine başka bir kitap alsaydım. Ayrıca bu kitaba ayırdığım vakte yazık oldu diye düşünüyorum. Ben beğenmedim ama; böyle erteleyici biriyseniz ve içinizi rahatlatmak isterseniz okuyabilirsiniz.
Okuması oldukça keyifli, sade dil ile yazılmış bir kitap. Beklediğim gibi erteleme şöyle yenilir böyle vazgeçilir diye anlatmıyor. Onun yerine erteleme problemi yaşamanın doğal bir şey olabileceğini, bununla kökten mücadele etmek yerine nasıl yapıcı bir şekilde kullanabildiğimizi vurgulamak istiyor.
Bu konuda mesaim fazla olduğundan erteleme üzerine çözümler sunduğunu iddia eden kişisel gelişim kitaplarının yöntemlerine aşinayım. Bazıları insanı paradoksa sürükler. Seni disipline etmeye, programlı çalışmaya zorlamaya çalışır. Ama senin sorunun zaten programlı olamamaktır. Bir süre sonra o düzen sende işe yaramaz, seni zorlar ve bırakırsın. Bu süreci pişmanlık duygusu ve başarısızlık hissi takip eder ve bu döngü bir tülü kırılmaz. Bu kitap bu paradoksu anlamlandırmanız ve kendi çözümlerinizi üretmeniz için size yol gösteriyor.
Tek oturuşta bitirebileceğiniz Erteleme Sanatı asıl olarak “öz-farkındalığa varma”, “ertelemeciliğe rağmen üretken olmayı başarabilme” amacıyla yazılmış.
Kitabı okurken sık sık “Ben de ertelemeci miyim?” sorusunu sordum kendime ve kitabı baz aldığımda cevabım “Bazen evet.” oldu. Ama bu durumdan rahatsız olmadım. Çünkü üretkenlik noktasında beni geride bırakmayacağı sonucuna vardım. Yani kitabın amacı gerçekleşti.
Özellikle ağır bir roman ya da deneme okuduktan sonra biraz dinlenmek istiyor ama okumaya ara vermek istemiyorsanız Erteleme Sanatı sizin için biçilmiş kaftan.
Kitapta önerilen motivasyonunuzu artıracak birkaç şarkıyı da ekliyorum.
Rolling Stones - Start Me Up
Aretha Franklin - Respect
Jonny Crash - Tennessee Flat Top Box
The Music Man - Seventy-Six Trombones
Katrina and the Waves - Walkin' on Sunshine
Lacy J Dalton - Black Coffee
Keyifli okumalar ve dinlemeler dilerim.