Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Josef H. Reicholf

Josef H. Reicholfİnsanın Evrimi yazarı
Yazar
9.0/10
26 Kişi
83
Okunma
5
Beğeni
1.389
Görüntülenme

Josef H. Reicholf Sözleri ve Alıntıları

Josef H. Reicholf sözleri ve alıntılarını, Josef H. Reicholf kitap alıntılarını, Josef H. Reicholf en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsan, Afrika'da gelişmiş, daha sonra küçük bir grup Afrika'daki anavatanından ayrılmış ve Ortadoğu, Avrupa, Doğu Asya ve daha sonra Avustralya ve Amerika'ya kadar yayılmıştır.
Yalan
Dille birlikte dünyaya yalan da geldi. Dil öncesi anlatım davranışlarında sadece aldatma olan şey dilin yardımıyla gerçek ve kasıtlı bir yalan haline getirilebiliyordu.
Sayfa 196Kitabı okudu
Reklam
İnsan Afrika da gelişmiş, daha sonra küçük bir grup Afrika'daki anavatanından ayrılmış ve ortadoğu, Avrupa, Doğu Asya ve daha sonra Avustralya ve Amerika'ya kadar yayılmıştır.
Neandertal insanının kullanabileceği ifade tarzlarının çoğu mimikler veya jestler ve el becerileriydi. Öğrenme, Neandertal insanında taklit etmekle sınırlıydı. Büyük bir ihtimalle geçmiş hakkında konuşamıyordu, geleceği tartışamıyordu. Yapabiliyorsa bile yeni anlam bağlantılarını ve kombinasyonları çok zor kuruyordu. Tüm bunlar tabii ki ilk aletler olarak taşları kullanan ilk insan, yani Homo habilis ve daha büyük ve daha güçlü Homo erectus'un insan soyunun ilk temsilcileri olarak Afrika'dan çıkıp Asya'ya göç eden torunu içinde geçerliydi. Ruh halini yansıtmak veya sadece kendini anlatmak için sesler tabii ki büyük rol oynuyordu. Sesler, kurtların ulumalarında veya balinaların şarkılarında da aynı rolü üstlenmektedir. Kuşların cıvıltılarında da bir mesaj saklıdır. Dişileri kendilerine çeken ve tahrik eden pasajlar içerdikleri gibi, diğer erkeklere, yani potansiyel rakiplere, bölgenin dolu olduğunu ve o bölgenin sahibinin kim olduğunu anlatan kısımları içerir.
Sayfa 200 - Say YayınlarıKitabı okudu
İnsan Afrika’dda vücut bulmuştur. Atalarımızın memleketi, Doğu Afrika platolarının verimli savanları, yerkabuğunda oluşan devasa bir çatlağın anakarayı böldüğü yerdir. İnsan soyu ekvatorun güneyindeki vahsi çayırlarda ortaya çıkmıştır.
Mit ve din açısından ne anlama gelirse gelsin, bu mesel aslında cenneti oldukça dünyevi bir üslupla resmeder. Vahşi hayvanlar barışçıldır ve ağaçların üzerinde meyveler vardır. Tüm insanlığın kaynağı olduğu söylenen çift, çıplaktır! Âdem ve Havva önceleri çıplaklıklarının farkında değildiler. Ancak cennetten kovulduktan sonra çıplaklıklarıyla başa çıkmak zorunda kaldılar. Cennet sonrası dünyada dikenler ve devedikenleri olacaktı ve insan, ekmeğini alın teriyle kazanmak zorunda kalacaktı. "Alın teri" ile çalışmak, yani toprağı ekip biçmek zorunda kaldı ve çifti oldu. Tabii ki İncil bir fen bilimleri kitabı değildir ve yaradılış efsanesi doğa tarihinin kısaltılmış bir süreci olarak görülmelidir. İncil'in kelimesi kelimesine tesfiri, dünyaya birçok felaket getirmiştir. Oysa yaratılış efsanesinin cennet ve cennetten kovulma ile ilgili kısacık cümlelerinde bile biyolojik insanlaşmada önemli roller oynayan kaç tane yapıtaşının bulunduğunu görmek hayret verici değil midir?
Sayfa 286 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Dil açısından daha o zamanlar üç büyük grup vardı. Bunlardan en eskisi olan birincisi Afrika'da olup, insanlığın muhtemelen öz diliydi ve diğer ikisi, Batı-Orta-Kuzey Asya dalı ve yine Avustralya ile Yeni Gine'ye kadar uzanan dalın ayrıldığı Güneybatı Asya dalıdır. İnsan soyu Afrika'daki anavatanından üçüncü kez göç ettikten sonra tüm dünyayı fethetti. "Modern" insan Homo sapiens sapiens Avrupa'ya buzul çağı sırasında yerleşti. Burada binlerce yıl Cro-Magnon insanı olarak Neandertal insanıyla yan yana yaşadı. Amerika'ya yaklaşık 11.000 yıl önce kara yoluyla, bundan da önce Avustralya'ya deniz yoluyla ulaştı. Amerika'nın tamamına yerleşmelerinin üzerinden ancak 11.000 yıl geçmiştir. Yaklaşık 12.000 yıl önce henüz kuru olan Bering Boğazı'ndan geçmişlerdir. Bu bölge buzlanmamıştı, aksine kutuplara yakın olmasına rağmen, birçok açıdan Avrasya'daki tundraya benzeyen bir tundra ile kaplıydı.
Sayfa 278 - Say YayınlarıKitabı okudu
"Küçük ölçekte insan, kendi yarattığı cennetten defalarca kovuldu"
bu kadar basit işte
Ölmekte olan hayvan yere uzanır ve sessizce gecenin soğuğunda ölür.
Say Yayınlan, 2014
Büyük ırkların sürekli olarak karışmasının sebebi budur. Kendini en fazla soyutlamış insan grupları bile dışarıdan gelen genlerin etkisinden kurtulamamaktadır.
Reklam
İlkel atamızın en bariz örneği;
"Lucy" diye adlandırılan bu buluntu yaklaşık 20 yaşında ve 27 kilogram ağırlığında bir dişi idi. Boyu ancak 1,25 metre kadardı. Australopithecus afarensis diye adlandırılan bu grubun erkekleri daha uzun oluyor. Yaklaşık 1,5 metre boy ve 65 kilogram ağırlığa ulaşıyorlardı. Buluntunun yaşı, 3.2 milyon yıl olarak hesaplanmıştır.
Say Yayınlan, 2014
"Küçük ölçekte insan, kendi yarattığı cennetten defalarca kovuldu"
“Böylece insan, ateşe hükmederek sadece yeni bir yiyecek boyutuna erişmekle kalmayıp, eline ilk kez enerjiyi de geçirmişti; sivri pençeleri veya yoğun kas gücüne sahip olmayan zayıf eline.”
“Zamanla büyük farklılıklara, hatta evrimde yeni yönlerin oluşmasına sebep olmak için küçük adımlar yeterlidir.”
Bu biraz şok edici oldu.
Neandertal insanı atamız değildi. O zaman neydi?
Say Yayınlan, 2014
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.