Katia yetenekli, buna rağmen gazeteci oldu.
Sırtında bir bursla Radio France’da çalışıyor.
Bazı günler evde kalıyor, hep yatağa yakın, kahvaltıdan sonra
telefon rehberindeki isimleri tarıyor parmak ucuyla, telesekreteri
olanlarda duruyor, numarayı çeviriyor, banda kaydediyor
ve ahizeyi yerine koyuyor.
Bu malzemeden bir şeyler yapmak istiyor,
her şeyden bir şeyler yapmak istediği gibi.
Hikâyenin izini Katia sürdü; o düzenli ve hımbıl biri.
Gare du Nord’dan Berlin’e bilet aldıktan sonra, geç geleceğini biliyor.
Geç gelmek demek diğerlerini yaşarken bulamamak mı demektir?
Sayfa 15 - Ayrıntı Yayınları - J.A. için 13 Mart 1990Kitabı okuyacak
"Söylemenin kuralları içinde olmadığından söylenemeyen şeyler vardır.
Bunlar ancak yapılabilir, çünkü ancak o zaman ifade olarak var olabilirler.
Sonrasını bilemediğim zaman bir sözcüğe takılırım.
Bir sonraki cümleyi oradan bağlarım.
Sözcükler düşünmeye özendirir."
Kızıl Ordu (RAF) militanlarının yer aldığı ARANIYOR afişinde eski bakıcısı
Jette’nin fotoğrafını gören genç gazeteci Katia, üzerinde izler bırakmış
ve cesaretine hayran olduğu bu kadının yaşamını takip etmeye karar verir.
Kızıl Ordu militanı Jette ‘70’li yılların başında, "Beyaz Giysili Banka Soyguncusu" sıfatıyla "Almanya’nın en çok aranan kadını" olmuş, tutuklanmış,
sonrasında arkadaşlarının eylemleri sonucu hapisten kurtulmuştur.
Yurtdışına kaçan Jette artık yaşamını Filistin mücadelesine adayacaktır...