Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kresley Cole

Kresley ColeArzuların Esiri yazarı
Yazar
8.4/10
774 Kişi
2.082
Okunma
114
Beğeni
15,8bin
Görüntülenme

Kresley Cole Gönderileri

Kresley Cole kitaplarını, Kresley Cole sözleri ve alıntılarını, Kresley Cole yazarlarını, Kresley Cole yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
515 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Ah Pegasus vah Pegasus madem devam etmeyecektin neden seriyi aldın ki… Ben büyük bir, Immortals After Dark serisi hayranıyım. Kresley Cole ablam ne yazsa okurum. Anamdır, babamdır. Seriyi çok sevmemin nedenlerin biri; kadın koca bir evreni sadece vampirler ve kurtadamlardan ibaret yaratmamış. Her şey var kitapta. Aklınıza gelebilecek bütün canavarlar, yaratıklar ve tabii ki gariban insanlar. Pegasus seriyi dokuzuncu kitabına kadar Türkçeye çevirdiği için artık iş baş düştü diyerekten indirdim ve okumaya başladım onuncu kitabını. Kitaptaki karakterler, serinin birçok yerinde gördüğümüz kişiler sadece erkek karakter ile ilk defa tanıştım. Regin bir Valkyrie ama bir melez de… parlayan ve parlamasını sağlayan bir gücü var. Lanete uğramış sevdiği adam sürekli gözlerinin önünde ölüyor. Declan (Aidan olarak da biliniyor) bir Berserker ama ölümlü… sürekli reenkarnasyon geçiriyor ve her hayatına başka bir adam olarak uyanıyor. Regin’in kim olduğunu hatırladığı anda da ölüyor. Bu kitabı serinin diğer kitaplarına göre çok sevemedim. Declan çok ilgimi çeken bir karakter olmadı ama Regin’in her kayıpta güçlü durmaya çalışmasını okumak beni derinden üzdü… Bir sonraki kitap Lothaire’nin kitabı bütün seri boyunca en en en merak ettiğim kişi buydu. Ona da en kısa zaman da başlayacağım.
Dreams of a Dark Warrior
Dreams of a Dark WarriorKresley Cole · Pocket · 20117 okunma
Çok yardımınız dokundu kaltaklar.
Sayfa 70
Reklam
"Ah! Bir de tam şimdi vücudu alev aldı!"
Sayfa 51
Tükenmişlik en sonunda onu bilinçsiz hale getirmişti ve o ağır uykuya daldığunda bilinmeyen bir güç, zihnindeki bir ses olarak onunla iletişim kurmuş ve acıdan kurtulacağım vaat etmişti ancak tüm duygularını da yok etmişti.
Sayfa 42
Sebastian son bir kez daha şiddetle sarsıldı, sonra hazzın sükûnetinden büyülenmiş bir halde Kaderin'in üzerine yığıldı. Onun için çok yeni olan solukları, kendisini hayrette bırakacak kadar düzensizdi. Ancak ona ne yaptığını fark edince yüzü kızardı, utandı ve gözlerini kaçırarak Kaderin'in üzerinden kalktı. Gelini ya da değil, o kendisi için bir yabancıydı ama onun kar­ şısında sanki toy bir delikanlıymış gibi kendini utandırmıştı. Daha da kötüsü, onu altında tutmak için tüm gücünü kullanmıştı. Onu nasıl incitemeyecekti ki? Mükemmel tenini nasıl berelemeyecekti? Gözleriyle karşılaşmaktan ödü kopuyordu. O ihanete uğramış bakışları görmekten... Fakat Kaderin onu kendine çekti ve başını hafifçe ona çevirip burnunu adamın boynuna sürttü. Kedi gibi, yanağını yanağına sürtüyordu. İlginç bir yöntem seçmiş olmasına rağmen, Sebastian onun şefkat gösterdiğini biliyordu. Şefkat. Bu, Sebastian için başka bir coşku sebebiydi. Çok uzun süredir ona dokunan olmamıştı. Kaderin dirseğinin üzerinde doğrulurken gümüşle koyu kestane rengi arasında titreşen yumuşak bakışlarla onu süzdü, tatmin olmuş bir ifadesi vardı. Kadının başını, titreyen ellerinin arasına aldı, göz kapaklarını ve burnunu öptü. Hayal edebileceği en güzel ve en tutkulu yaratıktı ve kendisine aitti. Konuştuğunda sesi boğuk çıkıyordu. "Sana adımı söylemedim. Ben Sebastian Wroth." Kaderin hâlâ transtaymışçasına, “Bastian," diye mırıldanınca Sebastian onu kucaklamak istedi. Gülümsedi. "Eskiden sadece ailem bana böyle hitap ederdi. Senin de öyle seslenmen beni memnun eder."
Sayfa 38
Kadını altına aldı, kollarını başının üzerine sabitledi, en ilkel dürtüye yenik düşerek kalçasını salladı. İçine girmek istiyordu. Ona sahip olmaya ihtiyacı vardı; inlemesine ve kırpıştırdığı gözlerine bakılırsa, Kaderin'in de buna ihtiyacı vardı. "Bunun doğru olduğuna inanmamıştım," diye homurdandı Sebastian. Kadın başını salladığında, adam onun ipeksi sarı saçlarından gelen kokuyla doluyordu. "Katja." Hızlanınca Kaderin altında çılgınca kıvrandı. "Sen benimsin." "Evet, evet... Benim... gelmemi sağlıyorsun." Sırtını gerdi, çığlık atıyordu. Sebastian, kollarını vücuduna sımsıkı sardı ve şiddetle ona doğru hamle yaparken vücuduyla vücudunu kıskaca aldı. Boşalırken, boynu gerildi ve tavana doğru inledi. Her darbede haykırıyordu. Kadının pençeleri adamın sırtına gömülmüştü, hâlâ geliyordu.
Sayfa 37
Reklam
Yaşamak istiyorsan öp beni.
Sayfa 25
Kadın delirmiş gibiydi, dilini ağzına sokarken bir yandan da erkekliğine sürtünüyordu. Vücudunu ona doğru kaldırırken Sebastian'ın avuçlarının altındaki kalçası öylesine tensel hareketlerle kıvranıyordu ki adam en ateşli fantezilerinde bile böylesini hayal etmemişti.
Sayfa 37
Kaderin, onu öpmek ve kulağını ısırmak için kendini yukarı kaldırdığında ipeksi boynunu adamın tam ağzına getirmişti. Isır onu. Kadını oracıkta almayı delicesine isteyerek boynunu yaladı. Hayır. Bunu ona yapamazdı. Neden olmasın? Kaderin zaten onun bir canavar olduğunu dü­şünüyordu. Kaderin avcunu duvara koyup itti, böylece adam kitapların üzerine doğru tökezledi. Yere düşerken sayfalar havada uçuştu. Kaderin hâlâ üzerindeydi.
Sayfa 36
Kaderin aniden zıplayarak bacaklannı adamın beline sardı. "Ah, Tanrım, işte bu Katja." İnleyerek onun dolgun, yuvarlak kalçasını avuçladı. Kalçaları da, hiçbir şekilde zayıf değildi ve Sebastian bundan çok hoşnuttu. Dolgun kıvrımlarını sıkarken Kaderin adamın kulağına, "Evet, evet, çok güçlüsün," diye fısıldadı.
Sayfa 36
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.