1994 yılında Van’da doğdum.
Babamın mesleği dolayısıyla İstanbul, Balıkesir, Kastamonu gibi şehirler gezdim.
Şu an Yalova Üniversitesinde Endüstri mühendisliği okumaktayım.
Hikayelerimi yazmaya ise 14 yaşında başladım.
Şimdi şu konuda bir anlaşalım, hayatta hiçbir zaman her şey yolunda gitmez. Her mevsim bahar olmaz. Arada atlatmamız gereken kara kışlar da vardır. Dünyanın mantığı budur. Her gün farklı bir şeyle sınanırız; ama büyük, ama küçük. Fakat bu, mutlu olamayacağımız anlamına da gelmez. Öyle ki, kışı bile sevebiliriz yanımızda kalbimizi ısıtacak biri olduğunda. Bize verilen şeyleri benimseyip sevdiğimizde, elimizdekilerin kıymetini bildiğimizde mutluluk ve huzur kolay açılan birer kapıdır.
Kitabı beğenerek okudum ve hala okumaya devam ediyorum çok güzel bir kitap tavsiye ediyorum pişman olunmayacak bir kitap.. Nasıl ki bir ilişki de her zaman başlangıçta her şey için acemiysek ve her zaman her yerde olduğu gibi pişmanlıklar varsa bu kitapta tıpkı kendinizden bir parça bulabileceğiniz bir eser emeği geçen herkesin ellerine sağlık...
Ve bir tatlış aşk kitabının daha sonuna geldik. Şimdi neden 7 puan verdim önce onu söyleyeyim. Nehar'ın başındaki belanın çok uzun yazılıp aşkı az okumamızdan dolayı puan kırdım diyebilirim. Yani son 80 sayfa da herşey oluyor ama oldu bittiye gelmiş gibi hissettim. Şimdi serinin devamında acaba hangi karakterleri okuyacağız çok merak ediyorum. Bence efe gelmeli. Neyse neyse bunun dışında manyak NEHAR, sessiz cool ve kızıl Ateş'imi okumak aşırı keyifliydi. Ve Ateş kalbimin bir köşesine adını yazdırdın. Tatlış romantik komedi kitabı arıyorsanız okuyabilirsiniz.
Zeynep, şerefsiz ve yüzsüz sevgilisinden (nişanlısından, kendi aralarında olmuş bu nişanda zaten) ayrıldıktan sonra kafa dinlemeye, daha doğrusu kafasını dağıtmak için ailesinin yanına gitme kararı alır. Ama ondan önce kardeşinin evine gider. Tabi kardeşi eski bir apartmanda yaşıyordur ve asansörü de yoktur. Zeynep, elindeki bavulla yukarıya zar zor çıkar ve kardeşinin evine varır. Fakat beklemediği bir şeyle karşılaşır kardeşinin evinin kapısını başka biri açar ve o kişi de Ayaz'dir. Manyak kardeşi günü yanlış anladığı için maça gitmiş, bu yüzden de Zeynep sinir olmuştur.
Neyse bu ikili bir şekilde araya geliyorlar ve aralarında bir şeyler olmaya başlıyor.
Ve bunda şöyle bir şey var, Ayaz aslında yıllar önce Zeynep'i görmüştür. O zamanda biraz etkilenmiş ama bir şey yapmamış (daha doğrusu yanına gitmeye fırsat kalmadan kızın kuzenleri gelmiş), ama şimdi her şeyi farklı olduğu için bir şeyler çabalıyor.