Kürşat Başar, 1963'te İstanbul'da doğdu. İstanbul, Ankara, Lefkoşa ve Ağrı - Doğubeyazıt'ta tamamladığı ilk ve orta öğreniminin ardından İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Çeşitli basın kuruluşlarında çalıştı.
1989 yılında yayımladığı Kış İkindisinin Evinde adlı ilk kitabıyla Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı.
Kürşat Başarr gazeteciliğe üniversitede felsefe okurken cep harçlığını kazanmak için Hürriyet Gazetesi'nde çalışmaya başlamıştır. Gösteri adlı edebiyat dergisini 1985'lerde zirveye taşıyan grubun as elemanıdır. Kürşat Başar gazete ve dergi yöneticiliği de yapmıstır. Tempo dergisi tiraj rekoru kırdığı yıllarda derginin genel yayın yönetmenidir. Yeni Yüzyıl, Star ve Akşam gazetelerinde yazıları arka kapaktan okuyucuyla buluşurdu. Yazıları mail ortamında gezmeye başlayan ilk gazetecilerdendir.
1990 yılında Konuştuğumuz Gibi Uzaklara, 1992'de Sen olsaydın yapmazdın, biliyorum, 1996'da Aşkı Bulmanın ve Korumanın Yolları adlı romanları yayımlandı. Yazı ve denemelerinin bir bölümünü İğreti Yaşamlar adlı kitabında topladı. 2003 yılında Başucumda Müzik, 2006 yılındada yine yazı ve denemelerinden oluşan Çok Güldük Ağlamayalım adlı kitabı yayınlanmıştır
NTV'de "Siyaset Hakkında Her Şey" adlı televizyon programını Çiğdem Anat ile birlikte hazırlayıp sunmuştur.
Kanaltürk'te Kürşat Başar'la adlı televizyon programını sunmuştur.
Cnn Türk ve Fox Tv'de kendi adını taşıyan programlar yapmıştır.
Cumhuriyet Gazetesi'nde "Hayal ve Gerçek" adlı köşesinde yazmıştır.
İyi derecede saksafon çalan yazar önemli müzisyenlerle birçok konser vermektedir. 2014 yılında Turkmax Gurme kanalında her zamanki formatıyla program sunmaya başlamıştır.
2014 Haziran ayında 11 yıl aradan sonra yeni romanı "Yaz", Everest Yayınları'ndan çıkmıştır.
Unvan:
Türk yazar, gazeteci, televizyon programcısı, müzisyen
Bazen kendimizi bir hayalin içinde sanırız ama aslında yaşadıklarımız gerçektir. Bazen de her şeyi gerçek sanırken aslında yalnızca hayal gördüğümüzün farkına varmayız.
🌿Merhabalar🌿 #188501228 E-KİTAPLAR
Telegram E-kitaplar t.me/Pdf100000kitapa...
Sayfama gelip bu iletiyi okuyorsan, bence kitap önererek yorumunu da ekleyebilirsin, şimdiden teşekkürler 🙏🙏 Her öneri birbirinden değerli benim için🥰
Değerli önerilerinizden oluşan kitap listesi;
"Eğer, hayatımızın bir an'ına gidip orada sonsuza dek kalacaksınız deseler yalnızca iki şeyden birini seçmek isterdim. Biri, o çocukluğun bahçesindeki ağacın dalına asılı salıncakta sallanırken… Öteki, bütün hayatım boyunca en çok sevdiğim adamla öpüştüğüm ilk gün… Herkes âşık olmanın ortak dilini bulup yazmaya çalışıyordu. Ama aslında bu kadar basitti işte: Birini öptüğünde salıncakta sallanır gibi hissediyorsan âşıksın."
Çok emin değilim ama 2007 yazında ilk olarak okuduğum bir kitap. Zaten hep yakın dönem Türk Tarihini merak ettiğim için bir solukta okumuştum. Okurken ise en önemlisi bir erkeğin bir kadını bu kadar güzel anlatmasına şaşırmıştım.
Kitapta ki kahramanların var olduğu ve olay örgüsü beni çok etkilemişti. Geçen yıl pandemi başladığında tekrar okuduğumda aynı şekilde etkilenmedim. Aslında bir kadının gerçek aşkı bulması ve herşeye rağmen yasak aşkı uğruna ailesi ve toplumla yaşadıklarını anlatıyor. Daha sonra kahramanların hayat hikayelerini okuyarak olayları daha fazla yerli yerine oturttum. Zaten biyografi okumayı severim ama bu kitapta beni çeken o döneme ait siyasi olgu çok fazla anlatılmamasını bir eksiklik olarak düşünüyorum.
Okumanızı tavsiye ederim.
Farklı yazarlar keşfetmeyi seviyorum. Bu Kitapta yazarın okuduğum ilk kitabı. Konusunu gerçek hayattan alınması kitaba olan merakımı tetikledi. Uçarı bir kadının aniden evlenmesi, evliyken dönemin bakanlarından olan ve evli olan adama aşık olup aşkının karşılık bulmasıyla başlayan yasak aşkı anlatan etkileyici bir eser. Yazarın dili sade ve akıcı. Roman başkarakter uçarı kadının dilinden anlatılmış. Yazarın karşı cinsle özdeşleşip duygularını okuyucuya bu kadar güzel aktarabilmesi şaşırtıcı ve takdir edilesi doğrusu. :) Keyifle okunan bir eser tavsiye ederim. :)
"Hep şaştılar, Herkes..Bütün hayatım boyunca arkamdan gelen o dedikoduları duydum. Nereye girsem sanki birdenbire konuşmaların kesildiğini anladım. Ama anlamadıkları şuydu; bazı insanlar hayatlarını kendi istedikleri gibi kurarlar. Geri kalanlarsa onların yaptıklarını birbirlerine anlatıp dururlar. Ben başkalarının hayatlarını anlatarak