"Tanımadığın bir sokakta yürürken birdenbire onun da yanında olmasını istediğin, içinin ürperdiği kısacık bir an... Bir yerlerden istemsiz çıkıp geliveren bir yüzün, tutmak istesen de silinip gittiği o kısacık an..."
Yalnızca peri masallarındaki aşklar mutlu sonla biter. Önüne konan tüm engellere, düşmanlıklara karşı “muradına eren” iki sevgiliye yalnızca masallarda rastlanır.
O anda bütün hayatımın değiştiğinin, hayatı hüzünlü ve anlamsız bulmaya başladığım bir sırada birdenbire kaderin o garip oyununun sahne girişinde durduğumun elbette farkında bile değildim.
Görüyorsunuz, kafam öylesine karışık ki, geçmişe dönmeden edemiyorum ve sanki dünyanın merkezine doğru kazarak ilerleyen, hiçbirşey bulamayacağını bilse de bir adım, bir adım daha gitmeye çalışan çaresiz bir gezgine benziyorum.
"Bir an için herkesi, geçmişi, olacakları, başkalarının hayatlarını, sorumluluklarını unutabilseydik, işte rüyanın kapısını açıp o beklenmeyen yolculuğa çıksaydık her şey değiştmez miydi?"