Kurt Okay Quotes
You can find Kurt Okay quotes, Kurt Okay book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Ne varki, yüzyıl önce içinde bulunduğumuz şartlarla günümüz dünyasında içinde bulunduğumuz durum sözkonusu olduğunda, sözde büyük atıl unlar yaparak, imparatorluk yerine misak-ı millîyle sınırlı bir devlet, monarşi yerine Cumhuriyet, monokrasi yerine demokrasiyi ikame etmemize rağmen, Batı karşısında lanet olasıca aşağılık kompleksimizi ortaya koymaktan öteye gidemediğimiz işin bir başka gerçeğidir.
Enver Paşa büyük bir üzüntü içindeydi. Alman Büyükelçisi
Freiherr von Wangenheim’ı mezara koymalarının
üzerinden daha birkaç ay bile geçmemişti. Kendi kalbi de,
bu sürekli heyecana dayanamayacak, günün birinde duracaktı.
Bu son kayıp, Harbiye Nazırı’nı ağır etkilemişti. Sadece
ikisi arasında son derece uyumlu olan insani ilişkiler yönünden
değil, ortak çalışmalarında çok hassas bir boşluk bırakması
yönünden de önemli bir kayıptı. V/angenheim’den
sonra gelen Prens Wöllf Metternich ile aralarında belli bir
gerginlik bulunuyordu. Yeni gelen, elinde çiçeklerle dolaşmak
yerine, insanlarla ve çevresiyle daha fazla ilgilenen bu
biraz garip delikanlı ile ilişki kurmanın mümkün olmadığını
sanıyordu.
Kıvrılmış yolun ötesinde şimdi bir köy veya daha çok
bir köy kalıntısı görülüyordu. Çölleşmiş bir yıkıntının direkleri,
taşlar, yığınla sıva, devrilmiş duvarlar, kömürleşmiş
ağaçlar, şarapnel parçaları, yan yana top mermisi delikleriyle
bütün yerleşim yeri tahrip olmuş, yıkılmış, parçalanmış,
yanmış vaziyetteydi.
Gölgelenmiş bir gülümseme ile Enver Paşa:
“Gelibolu Cehennemi...” dedi.
Büyük bir tutku ile saldırı plânını anlatmaya başlamıştı.
Bu plânı amaçsız olarak niteleyen Liman von Sanders ile Almanların
istediklerini baskı yaparak uygulatmak isteyen
Freiherr von Wangenheim arasında sert bir sürtüşme vardı.
Harbiye Nazırının, Amiral Souchon’u ve UsedonTu, askerî
ateşeyle, yüksek seviyede diğer kişileri kendi tarafında
bilen Alman Büyükelçisi, Liman von Sanders’in Berlin’e geri
alınması yerine, birkaç hafta sonra İstanbul’da karşılaşacağı
Mareşal Freiherr von der Goltz’u rica etmekte gecikmedi.
Bu arada, bu mesele yoluna girmesine rağmen, Alman kabinesi,
Liman von Sanders’i Süveyş Kanalı harekâtına katılması
emrini verdi “Ingilizleri şaşırtmahyız. Bu taraftan bir saldırı beklemeyecek!
erdir. Mısır onların en hassas yerleri olduğundan,
Batı cephesine gönderilecek olan Hindistan tümenini orada
tutacaklardır. Yoksa, bu kuvvetlerin büyük bir kısmını Çanakkale’ye yapılacak bir çıkarma birliği için kullanılabileceklerini
tespit ettik’’
..Bir başka insanın varlığının bütün ayrıntılarını sonuna kadar anlayabilmeyi başarmak, bir düşünce dünyasının gizli boşluklarına kadar inmek, herkesin kendi içinde sakladığı asıl gücünün sırrını çözmek herkese farklı gelen ve gelişimini belli bir hedefe yönlendirip bütün çıplaklığıyla ortaya çıkarabilmek nasıl mümkün olabilir ki?
Harbiye Nazırı Enver Paşa? Oldukça genç yaşta Türkiye’nin kaderini yön vermek için göreve çağırılan bu adamın genel portresini çizmek için, ilk önce, dünyanın onun hakkında ne hüküm verdiğine bakılmalıdır. Çok yönlü kişilik yapısından dolayı Enver Paşa, “Türk savaş yöneliminin Ruhu”, “Diktatör”, “Hürriyet Kahramanı”, “Politik Maceracı”, “Katil”, “Müslüman dünyanın vebası” diye isimlendirildi. Bu kadar tanımlamadan bile, bu adamın büyük bir kişiliğe sahip biri olduğu anlaşılabilirdi. Çünkü —hangi anlamda olursa olsun— pek çok kişinin, hâttâ hasımlarının tenkitlerine rağmen, her şeye kafa tutan bu genç adam, gerçekten emsalsiz biri idi