"Küçük bir kasabanın özelliklerinden biri buydu, insanlar kendilerinden olanları korurlardı. Sevdikleri birine sırt çevirmeleri için çok büyük şeyler olması gerekirdi."
“Eğer bir şey söylemek zorundaysan suçsuz olduğunu söyle. Birinin masum olduğunu söylemek seni aptal gibi gösterir. Özellikle de çoğu insan suçlu olduğunda.”
"Genellikle o kadar basittir. Genellikle insan bir şeyi her şeyden çok ister. Bunu anlarsın, çünkü günün sonunda sadece o şey için mücadele etmeye isteklidir."
"Ona güvenemezsin. Güvenebileceğini düşünmen delilik. Şeytanla anlaşma yapıp her şeyin yolunda gitmesini bekleyemezsin."
Ondan uzaklaşıp pencereden dışarı baktım. "Ama az önce anlaştım."
İşte o zaman bir anda ona karşı ne yanlış yaptığımı anladım - onunla nasıl bağlantı kurmaya çalıştığım konusunda ne yanlış yaptığımı. Yeterince iyi, yeterince tatlı olursan bana güvenebileceğini anlayacağını düşünmüştüm. Ama birine güvenebileceğinizi böyle öğrenmesiniz. Herkesin tatlı olamayacak kadar yorgun, çok çabalamayacak kadar bitkin olduğu anlarda öğrenirsiniz. O zaman sizin için yaptıklarından öğrenirsiniz.
Ve şimdi onun için yapacağım şey, büyükbabamın benim için yaptığı şey olacaktı. Güvende olduğunu hissetmesi için ne gerekiyorsa yapacaktım.
"Her şey, nereye gitmen gerektiğini gösteren yol tabelaları gibi sıraya girer. Ama neyi geride bırakacağındır önemli olan. Çünkü diğer yolu seçersen hayatın başka türlü akacaktır. Doğru arabaya binersen. Yanlış arabadan inmezsen."
Bazen tutkularin için çalışman gerekir ve sırf kolay değil diye ondan vazgeçmemelisin. Bazen evlat, daha iyi bir yere ulaşmak için daha çok çalışman gerekir.