Lord Kinross

Lord KinrossAtatürk author
Author
8.9/10
624 People
2,198
Reads
146
Likes
11.2k
Views

Lord Kinross Posts

You can find Lord Kinross books, Lord Kinross quotes and quotes, Lord Kinross authors, Lord Kinross reviews and reviews on 1000Kitap.
Yıldırım Bayezıt
Ama Bayezıt Hıristiyanlara karşı güttüğü politikada babası kadar temkinli değildi. Abartılı konuşmaktan çekinmediği için, saltanatının başlarında İtalya’dan gelen elçilere Macaristan’ı fethettikten sonra Roma’ya giderek St. Pierre Katedrali’nin mihrabında atına arpa yedireceğini bildirmişti.
BAŞ KOMUTAN
"...Gerçekleri iyi kavrayan,yürek ve vicdanında manevi ve kutsal hazlardan başka zevk taşımayan insanlar için,ne kadar yüksek olursa olsun, maddi makamların hiç bir değeri yoktur"
Sayfa 441 - "Demek Gazikendiliğinden,sahip olduğu ayrıcalıklardan vazgeçiyordu"...Kitabı okuyor
Reklam
Yeniçeriler
Hıristiyanlık yerine Bektaşilerin farklı Müslüman kurallarına göre yetiştiriliyorlardı. Orhan bu tarikatın inançlı bir hamisi olmuş, onlar için manastırlardaki gibi hücreleri olan tekkeler inşa ettirmişti. Şeyhleri Hacı Bektaş Veli onları kutsar ve onlara kırmızı renkteki hilalle Osman’ın çift kenarlı kılıcıyla bezeli sancağını verirdi.
Zübeyde Hanım
Azerbaycan elçisi kendisiyle tanışmak istedi...Zübeyde Hanım, Mustafa Kemal'e döndü ve kaşlarını çalarak,"Bak ne diyor,"dedi."Sen Padişah olmalıymışsın,sana padişahlık yakışırmınş."Hemen arkasından, "sakın Padişah olmaya kalkma!"diye ekledi.Mustafa Kemal onu yatıştırdı:"Merak etme .Padişah filan olacak değilim.Ama herhalde bu ülkenin başı olacağım. Büyük elçi bunu söylemek istemiştir."
Sayfa 428 - Altın yayıneviKitabı okuyor
Yıllar sonra bir ressam, Mustafa Kemal'e Sakarya Savaşı'nı resmeden bir tablo hediye etti. Kendisi, ön planda, yağız bir savaş atına binmiş olarak görünüyordu. Ressam tebrik beklerken, birdenbire Mustafa Kemal'in, " Bu tabloyu kimseye göstermeyin, " demesi üzerine şaşırıp kaldı. Kimse ne söyleyeceğini bilemiyordu. Mustafa Kemal açıkladı: "Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri bir kemikten ibaretti, bizim de onlardan geri kalır yerimiz yoktu. Hepimiz iskelet halindeydik. Atları da, savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle Sakarya'nın değerini küçültmüş oluyorsunuz dostum."
2. İnönü savaşı
"...Siz orada yalnız düşmanı değil ,milletin makus talihini de yendiniz.....Düşmanın istila hırsı ,azim ve hakimiyetinizin yalçın kayalarına başını çarparak paramparça oldu"
Sayfa 384 - İsmet Paşa ya telgraf ile...Kitabı okuyor
Reklam
Mustafa Kemal’in nefret ettiği dolambaçlı düşünce ve yöntem alışkanlıkları, İslam zihniyetinin yapısında vardı. Onun için, Mustafa Kemal, siyasi reformu her şeyden önce dini reform olarak görüyordu.
Osmanlı İmparatorluğu imparatorluk olmaktan çıkmıştı artık. Balkan Savaşları, imparatorluğu Avrupa’daki topraklarından etmiş, Dünya Savaşı da bütün Arap eyaletlerini elinden almıştı. Bu yenilgi kendisine acı gelmekle beraber, Mustafa Kemal bu toprakların kaybına o kadar üzülmüyordu; bir bakıma bunun böyle olacağını öteden beri görmüştü. Bu onun, kanserli dış organlarını kesip atmış, atalarının bereketli toprağında yoğun ve sağlam bir beden halinde tekrar hayata kavuşmuş yeni bir Türkiye hayalini daha da elle tutulur hale getirmişti. Yabancı toprağı olan Suriye elden gitmişti. Ama Türk anayurdu Anadolu henüz yaşıyordu, yaşaması da gerekliydi. Ülkenin geçmişi ve geleceği, işte burada, şu sıradağların ardında yatıyordu.
Zaman ve olayların akışı bütün gerçekleri ortaya çıkarır ve gösterir,”
Bir gün danslı çay saatinde, Sofya’da şık bir gazinoda oturmuş, orkestrayı dinliyordu. O sırada köylü kılığında bir Bulgar girip, yanındaki masaya oturdu. Garsonu üst üste çağırdı; garson onu önce önemsemedi, sonra da servis yapmayı reddetti. Arkadan da gazinonun sahibi, köylüye çıkıp gitmesini söyledi. Köylü, “Beni buradan atmaya nasıl cesaret edersiniz?” diye kalkmayı reddetti. “Bulgaristan’ı benim çalışmam yaşatıyor. Bulgaristan’ı benim tüfeğim koruyor.”Bunun üzerine polis çağırdılar. O da köylüden yana çıktı. Köylüye çay ve pasta getirmek zorunda kaldılar, o da bunların parasını tıkır tıkır ödedi. Mustafa Kemal sonra, bu olayı arkadaşlarına anlatırken, “İşte ben Türk köylüsünün de böyle olmasını istiyorum,” dedi. “Köylü memleketin efendisi durumuna gelmedikçe, Türkiye’de gerçek bir ilerlemeden söz edilemez.” Kafasında, ilerideki Kemalist slogan böyle filizlenmişti: “Köylü,memleketin efendisidir.”!
Reklam
Bir Fransız gazeteci, Türkiye'nin bir sarhoş, bir sağır ve üç yüz sağırdilsiz tarafından yönetildiğini yazmıştı. Mustafa Kemal, "Yanlış," diye yorumlamıştı bunu. "Türkiye'yi yalnız bir tek sarhoş idare eder."
On the Hitler regime Kemal approved the dictum of an anti-Nazi German friend that, whereas his own dictatorship had freed an enslaved people, Hitler’s had enslaved a free people.
Sayfa 460Kitabı okudu
"Gecenin en karanlık olduğu ve hiç bitmeyecek sanıldığı zaman, gün doğuşunun en yakın olduğu zamandır."
Sayfa 194
Kuvâ-yi Milliye.
"Bu milli kuvvetler, namuslu bir adamın yastığının altındaki tabancaya benzer. Namusunu kurtarmak umudunu büsbütün yitirdiği zaman, hiç olmazsa tabancasını çekip kendini öldürebilir."
Türk, budalalıkların yükü altında ezilmiş, suçlarla lekelenmiş, kötü yönetim yüzünden çürümüş, savaşta yenilmiş,bitmez tükenmez felaketler, savaşlarla çökmüş, çevresinde imparatorluğu paramparça olmuştu. Ama o hâlâ canlıydı.Göğsünde dünyaya meydan okumuş ve yüzyıllar boyunca bütün istilacılara karşı başarıyla savaş vermiş bir ırkın kalbi çarpıyordu.Elinde yine modern bir ordunun donanımı ve başında, kendisi hakkında bildiğimiz kadarıyla, kıyametin dört ya da beş olağanüstü insanıyla boy ölçüşebilecek kıratta bir başkumandan vardı.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.