Ben Gazzeli çocuğum, İyi tanıyın beni! Rahat vermeyeceğim size çünkü, rahat uyutmayacağım hiçbirinizi! Gireceğim rüyalarınıza bombanız gibi, bir kabus olup çökeceğim göğsünüzün üzerine!
'Dikkat edecek olursak, 'din' ile en az ilgisi olan bir husus olan ayların sayısı hakkında bile Allah 'din' terimini kullanmaktadır (Tevbe 9:36, 37).
Bu şunu gösteriyor: Allah'ın ve Resulünün hüküm belirttiği her husus 'din'dir; doğru 'din'dir. Onların hükümlerinden farklı hüküm ihtiva eden her düzen ve sistem de 'din'dir.
Fakat Allah'ın dinine zıt ve onun dini dışında bir 'din'dir. Doğru olmayan, eğri, hak olmayan, batıl bir 'din'dir."
Herşeyin Allah'ın takdir ve bilgisi ile cereyan etmesi bizim hiçbir şey yapmaksızın durup beklememizi gerektirmez aksine biz insanlar amel etmekle mükellefiz amelimizi ve akide seçimimizi hangi doğrultuda yapacağımız hususuyla imtihan edilmekteyiz.
Diğer taraftan kaderin bizi zorlayıcı mecbur edici bir tarafı yoktur yani Allah'ın bizim için
ne yapıp edeceğimizi bilmesi bizi o şeyleri yapmak ve o doğrultuda tercihte bulunmak üzere mecbur etmiyor bizler gittiğimiz yolu ve yaptıklarımızı kendi kişisel irademiz de tercih edip seçmek imkânına sahip kılınmış durumdayız bunun için ne gerekiyorsa Allah tarafından bize bağışlanmış ve dilediğimiz doğrultuda tercihte bulunmak üzere gereken imkânlarla ve araçlarla donatılmış bulunuyoruz.
İslam'ın gösterdiği hedef, dar anlamda Müslümanın yaşadığı coğrafi alanda, geniş anlamda ise tüm dünyada Allah'ın şeriatının egemen olmasını sağlamaktır. Böylelikle "din"in yani insanların boyun eğdiği egemenlik kaynağının ve bu kaynaktan alınan hükümlerin sadece Allah'ın olmasının sağlanması ve yeryüzünden "fitne"nin kaldırılması amaçlanır. Bütün peygamberler ve son Peygamber Hz. Muhammed de bunun için gönderilmiştir.