Margaret Oliphant Oliphant (d. 4 Nisan 1828, Wallyford, Midlothian, İskoçya-ö. 25 Haziran 1897, Wimbledon, Londra, İngiltere), kasaba yaşamını anlatan romanları ve tarihsel yapıtlarıyla tanınmış İskoç yazar.
Kuzeni vitraycı Francis Wilson Oliphant'la evlenerek Londra'ya yerleşti. 1849'dan ölümüne değin 100'ü aşkın kitap yayımladı. Bunlar arasında en ünlüleri, 1863-66 arasında imzasız olarak yayımladığı Chronicles of Carlingford' dır (Carlingford Günlükleri). Küçük kasaba yaşamıyla ilgili dört romanlık bu diziden Miss Marjoribanks (1866) genç bir kadın sınıf değiştirme çabasını, Salem Chapel (1863; Salem Şapeli) açık fikirli genç bir rahibin dar görüşlü cemaatiyle çatışmasını konu alır. İskoçya'yla ilgili romanlarının en iyileri Passages in the Life of Mrs. Margaret Maitland (1849; Mrs. Margaret Maitland'ın Yaşamından Bölümler), Merkland (1851) ve Kirsteen'dir (1890). Öbür yapıtlarından A Beleaguered City (1880; Kuşatılmış Kent) ve A Little Pilgrim in the Unseen (1882; Görünmeyen Küçük Yolcusu) doğaüstüne yapılmış birer yolculuğu andırır. Oliphant ayrıca, edebiyat tarihçileri için önem taşıyan Annals of a Publishing House: William Blackwood and his Sons (1897, Bir Yayınevi Günlüğü: William Blackwood ve Oğulları) ve ev yaşamını duygulu, mizah dolu bir üslupla anlattığı yapıtlarıyla da tanınır.
Kutsal Bakire Jan Dark Yaşamı ve Ölümü 15. Yüzyılda İngilizlerin Fransayı işgali ardından karizmatik bir lider özelliğine sahip aynı zamanda elçi olarak görülen Jan Dark. 20. Yüzyılda Fransanın Cezayire yaptığı soykırımlar, setif katliamı esnasında ortaya çıkan Cemile Buhayra olayını anımsattı. bakalım kitap nasıl bitecek??????
"1431 yılında, on dokuz yaşında bir genç kız, Rouen’in eski Pazar yerinde canlı canlı yakıldı.
Odun yığının üzerine çıkarken başına geçirilmiş kocaman başlığın üzerinde şu yazılar okunuyordu:
●Sapkın
●Sabıkalı
●Dinden dönmüş
●Putperest
Yakıldıktan sonra külleri, bir köprünün üzerinden Seine Nehri’ne atıldı, sular onu mümkün olduğunca uzağa götürsün diye.
O Katolik Kilisesi ve Fransa Krallığı tarafından mahkûm edilmişti.
Onun adı
Orleion'dan kopup gelen ilk önceleri kutsaliyet atefilen Jan Dark henüz çocuk yaşta iken kendisinin Tanrı tarafından görevlendirildiğine inanan ve bunu çevresine yayan Jan Dark, Fransızların bağımsızlık sembolü oldu. 17 yaşında Fransa ordularına önderlik edip, ingizilerin işgali altındaki birçok şehri bağımsızlığına kavuşturan Jan Dark salt kahraman bir sembol olmaktan ziya de gerçekten bunu ruhunda hissederek savaşmıştır. En sonunda İngilizler tarafından yakalanıp, yakılarak katledildi...
Fransız savaşçı Jan Dark'ı tanıdığıma hem çok sevindim hem de çok üzüldüm. Fransa işgal altındayken kimsenin başaracağına olan umudu yokken genç bir kadının kalkıp ülkeyi işgalden kurtarması muazzam bir şey. Söz verdiği gibi ülkeyi işgalden kurtarıp krala tacı giydirdiği halde böylesi korkunç bir sonu hiç ama hiç haketmedi...Okunması bilinmesi gereken bir savaşçı kadın Jan Dark. İyi okumalar
İzlediğim bir belgeselde karşıma çıkmıştı Jan dark. O zamandan beri de ya bir okuma yapmayı ya da konu hakkında bir şeyler izlemeyi istiyordum, şans eseri de bir arkadaşım kitabı hediye etti. Genel anlamda kitabı gerçekten sevdim bilgi doluydu, olayları en ince detayına kadar anlatmıştı. Sonunu bildiğim halde okurken yine de üzüldüm. Öneririm.