Sürekli zamlar geliyor, Türk lirasının dolara karşı değeri durmadan düşüyor ve enflasyon baş döndürücü bir hızla ilerliyordu. Adeta ülkenin tüm ekonomisi vidasından fırlamış ve başıboş bir şekilde bir yerlere doğru gidiyordu. Ülkede tam bir kaos havası hâkimdi…
27 Mayıs müdahalesi hakkında herkesin değişik görüşleri olabilir, ancak tek kabul edilemeyecek yönü, siyasi idamlardır. İdam kendi başına çözüm getirmediği gibi, hele siyasi idamın affedilecek hiçbir yönü yoktur.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Hasan Polatkan'ın darbe sonucunda idam edilmesi hakkında:Kitabı okudu
“Biz varlıklı bir aileden geliyoruz. Benim oğlumun hiçbir parasal sorunu yoktu. Bir okuma sorunu da yoktu. Türkiye’nin en güzel üniversitesine, en yüksek puanı tutturarak girdi. Bitirdiğinde de devletin en yüksek kademesine gelebilirdi. Ama sizin için öldü.”
İnsanoğlu garip bir yaratık. Geriye dönüp, nereden nereye geldiğine pek bakmaz. Övüldükçe, alkışlandıkça kendine güveni artar
ve her şeyin en iyisini sadece kendisinin bildiğini sanır. Gitme zamanını, değişiklik zamanının geldiğini göremez veya kabul
etmez.
Amerika’dan kızgın dönen Başbakan işe seçimde DP’ye oy vermeyen illeri cezalandırmakla başladı. Önce İnönü’nün kalesi Malatya ikiye bölündü ve Adıyaman kuruldu. Sonra da iktidarın ezeli muhalifi Osman Bölükbaşı’yı Meclis’e gönderen Kırşehir bir kanunla ilçe haline getirildi.