Son zamanlarda öykü konusunda tavsiye vermemi isteyen epey mesajla karşılaşıyorum. Zamanında bende - #17244229 - sormuştum. O günden bugüne epey zaman geçti. Tavsiye edilen birçok kitabı okumaya çalıştım. Ayrıca bunun dışında da rast geldiğim öykücüleri okumaya gayret gösterdim. Bu yazım kesinlikle ukalalık olarak
"Dünyada koşarak hiçbir şey görülmez.
Alain "düşünmek için durmak lazımdır" der. İlim adamı, filozof ve sanatkâr durur. Derinleştirir.
Uzun uzun yoklar. Bize basit gibi görünen cümlelerin arkasında çalışma ile dolu günler ve uyanık geçmiş geceler vardır."
"Biz dış dünyayı beş duyu organından gelen duyular ile tanırız. Edebiyatçı eserinde gerçeklik izlenimi ve güzellik duygusu uyandırmak için bunlardan bol bol faydalanır. Fakat beş duyu organı bizi asıl hakikatı vermez. Hatta onlar bizi aldatabilir de. Asıl hakikat daha ötede ve daha derindedir. Ona duyu organından çok hayal ve akıl gücü ile ulaşılır. İnsanlar daima var onlanı aramışlardır ve bu arama da onlara hayal ve akıl kılavuzluk etmiştir."
Öğleden sonra biraz Fransızca T.S. Eliot'un (30) şiirine dair bir yazı tercüme ettim.
Şiir, roman yazabilsem, iç sıkıntılarımdan kurtulsam...
Dünya bana bir müze gibi geliyor, içinde şayan-ı dikkat birçok şeyler var fakat bana yabancı.
...
Biz dünyanın içindeyiz, varlığımız güneşe, toprağa, cemiyete, mesleğe bağlı. Bu muhakkak. Fakat biz asıl sevdiğimiz (ve yüzünden ıstırap çektiğimiz) bir varlığa bağlıyız. Ötekileri fark etmiyoruz.
Dünyada bir yabancı gibi dolaştım
Seyrettim bulutları, ağaçları
Çocukları, insanları gördüm
Dışarıda bir tablo gibi hepsi
Hiçbiri beni tutmadı
İçimde bir sonsuz eksiklik
Yunus'un bana seni gerek seni
Sevdiğim bile bana yabancıydı
Kendimi garipsedim dünyada...
(Yaşadığıma Dair... )
Ali'ye Mektuplar shf: 242-243
Her neslin kendine mahsus bir ruhu vardır. Son iki nesil ise, acı ama gerçek, insansız büyümüştür. Televizyon, bilgisiyar, internet, cep telefonu vs. Bunlarla büyümüşlerdir.
|