Ortalama bir insanın zihni sayısız düşüncelerle doludur, dolayıyla bu bireyler son derece zayıftırlar. Sayısız faydasız düşüncenin yerine tek bir düşünce geldiğinde kendi başına bir güce dönüşür bu ve çok kapsamlı etkilere sahiptir.
İsyankâr zihnimin ürettiği ve burada demir atan başıboş düşüncelere itaat etmem için hiçbir neden yok. Zihnin dalgalarıyla sürüklenen dümensiz bir tekne gibi olmamak için, bütün dışsal şeylerden bağım sız olarak ken dim olmak is tediğim bu kısa vaktin düşüncelerle işgal edilmesine izin verirsem dikkate değer hiçbir şey olmayacaktır.
Zihnime giren bütün düşün celer benim düşmanım dır ve onlarla hiçbir şekilde İLGİLENMİYORUM
Şu an da hiçbir şeyle ilgili değilim. Her şeyi zihnimin kapısının dışında bırakıyorum
Bu etütte başarının anahtarı kontrolsüz düşünceye ilgiyi yitirmektir.
"Yakın gelecek aydınlanmış insanların dualarıyla, bilinçli çabalarıyla değiştirilebilir.
Tanrı'nın “kişisel kararı” diye bir şey olamayacağı için geri alınamaz "karar" diye bir şey olamaz; bu kararları kim verecek?
“Evrensel hayatın tezahürü sürekli akan bir nehir gibidir. Dalgalar sürekli biçim değiştirir, hatta nehir bile yatağını değiştirir."
Konsantrasyon nihai amaç değildir. Yalnızca insanın daha yüksek ve daha iyi bir hayat bilinci düzeyine çıkmasına yardımcı olacak gerekli bir yetenek ve araçtır.
Demek ki ortalama insan iyi bir zanaatkar değildir, çünkü en önemli aletini, zihnini ve düşüncelerini kontrol edemez. Hayatı, ulaşabileceği ve kavrayabileceğinin ötesinden gelen bir şeyi kabul etmek ve kullanmakla geçmiştir.
“O halde zihin, kişinin hem köleliğinin hem de özgürlüğünün nedenidir.
Arzuyla kirlenmiş zihin köleliğin nedeniyken, tutku, cehaletten arınmış saf zihin özgürlüğün nedenidir.”